bebek zeka gelişim süreci, zeka gelişim ipucu

Bebeklerde Zeka Gelişimi: Merak Edilen Her Şey – Bilinmesi Gerekenler

0 Shares
0
0
0

Zeki bebek nasıl olur?

Zeka nasıl geliştirilir?

Bebeğimin sağlıklı zihinsel gelişimini nasıl takip edebilirim?

Yiyecekler zeka gelişimini nasıl etkiler?

Bu makalede zeka tanımından başlayarak bebeğin sağlıklı zihinsel gelişimini ay ay ele alan, gelişimi etkileyen faktörleri anlatan çok detaylı bir içerikle buluşacaksınız.

Araştırmalarla desteklenen bu makaleyle zeka ve zeka gelişimi konusundaki sorularınıza yanıt bulmanızı umuyorum.

 

-Bu Yazının İçindekiler-

 

Zeka nedir?

Zeka hep tartışılan bir konu ve hala kabul görmüş bir tanımı yok. Ancak yine de genel olarak,

  • Nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme,
  • Akıl yürütme,
  • Problem çözme,
  • Kavrama,
  • Öğrenme,
  • Çevreye uyum sağlayabilme

gibi birçok işlevi kapsayan zihinsel kapasite diyebiliriz.


Gelişim
ise, 

  • Biyolojik özellikler,
  • Kalıtım,
  • İçine doğulan çevre,
  • Beslenme

gibi birçok durumun etkin rol oynadığı çok yönlü ve karmaşık bir süreç.


Şimdi bir de zeka gelişimini anlamak için beynin gelişim sürecine bakalım.

David Eagleman “Beyin, Senin Hikayen” isimli kitabında beynin insandaki gelişimini şöyle ifade eder:

Biz insanlar tümüyle aciz doğarız. Yürüyene kadar 1 yıl geçer, biçimlenmiş düşünceleri dile dökene kadar kabaca 2 yıl, başımızın çaresine bakar hale gelene kadar birçok yıl daha…”

“Hayatta kalmak için çevremizdekilerin tümüne bağımlıyızdır.”

“İnsan beyni her şey devrelerine ‘kazınmış’ halde ortaya çıkmaz.  Onun yerine yaşamsal deneyimlerin ayrıntılarıyla sürekli olarak yeniden biçimlenme olanağı tanır kendisine. Yardıma muhtaç halde geçirilen uzun dönemler işte bu sürecin sonucudur.”

“Genç beyin, bu zaman aralıklarında çevresine uyum gösterecek biçimde yavaş yavaş yoğrulmaktadır. Çünkü yaşam karşısında değişmez değil, esnektir.”

“İnsan beyninin kendini doğduğu dünyaya uygun biçimde düzenleyebilmesi, türümüzün gezegen üzerindeki bütün ekosistemlerde hakimiyet kurmasını sağlamıştır.”

 

Bebeğin Zeka Gelişimi Ne Zaman Başlar?

Harvard Üniversitesi’nin “Beyin Mimarisi” konulu makalesinde de anlatıldığı gibi bebeğin zeka gelişimi anne karnında başlar.

Hamileliğin 4. haftasından itibaren beyin hücreleri ve omurilik soğanı hücrelerinin gelişimiyle süreç başlamış olur.

 


Anne karnındaki bebek, hamileliğin 18-20. haftasından sonra dışarıdan gelen uyarılara,
özellikle annesinin sesine, dokunuşlarına cevap verir.

 

  • 5 aylık fetus duymak ve dokunmak olmak üzere iki duyuya sahiptir.
  • Küçücük kafasında her dakika 50.000 yeni hücre oluşur.
  • 6. ayda hızla büyüyen beyin kabuğu kafatasına sığmak için kıvrımlar oluşturmaya başlar.
  • 7. ayda fetus beyni tüm yaşamı boyunca sahip olacağı 100 milyar beyin hücresinin hemen tamamını oluşturur.

Doğal Ebeveynlik Uzmanı Aletha Solter, Bilinçli Bebek kitabında,

  • Bebeklerin doğumdan çok önce tam olarak gelişmiş dokunma duyularına sahip olduğunu,
  • Hamilelik sürecinde anne karnındaki amniyon sıvının ve bu sıvı aracılığıyla rahim duvarlarının bebeğin cildini sürekli uyardığını ve ona masaj yaptığını anlatır.

Günümüzde doğum öncesi öğrenme konusunda hayli bilgi mevcut.

 

Araştırmalar bebeklerin daha doğmadan önce duyarlı ve zeki olduklarını, uyaranları algıladıklarını gösteriyor.

 


Solter,
yapılan bazı dahiyane deneylerin yeni doğmuş bebeklerin annelerinin doğumdan önce kendilerine okuduğu hikayeleri tanıyabildiklerini gösterdiğini anlatır kitabında.

Araştırmacılar doğum öncesi destekleyici etkinliklerde bulunan ebeveynlerin bebeklerinin baş çevrelerinin daha büyük olduğunu ve doğum sonrasında bu bebeklerin,

  • Motor,
  • Bilişsel,
  • Dil ve sosyal gelişmelerinin daha ileri olduğunu bulmuşlardır.

Bu çocuklar 6 yaşına geldiklerinde gelişimsel olarak daha ileridedir.

Görüldüğü üzere,

 

Zeka gelişimi için ilk ve en önemli adım
rahat ve sağlıklı bir hamilelik sürecidir.


Bu nedenle hamilelikte

  • Kendinize ne kadar iyi davrandığınız,

ve

  • Karnınızdaki bebeğe nasıl ilgi gösterdiğiniz

bebeğin beyin ve zeka gelişimini doğrudan etkileyebilir.

 

Bebeğin Zeka Gelişimi Hangi Ayda Başlar?

Bebeğin zeka gelişimi anne karnında başlar.

Sağlıklı beyin ve zeka gelişimi,

  • Bebeğin doğumla birlikte getirdikleri ile
  • Erken dönem kazanımlarının karışımıdır.


Sağlıklı gebelik süreci

Zeka gelişimi için ilk ve en önemli adım sağlıklı bir gebelik sürecidir.

Çünkü bebeklerde beyin gelişimi, büyük oranda anne karnında tamamlanır.

Bu nedenle doğru beslenme, uygun seviyede spor ile desteklenen sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik süreci bebeğin beyin gelişimi açısından çok önemlidir.

Sağlıklı gelişimin anahtarı

Doğal Ebeveynlik Uzmanı Aletha Solter doğum sonrası hayatı doğum öncesi hayatın doğrudan bir uzantısı olarak değerlendirir.

Ve bebeklerin doğum sonrası ihtiyaçlarının bu gelişimsel uzantıyı yansıttığını ifade eder.

Anne karnındakine benzer her türlü uyaran yeni doğmuş bebeklerin gelişimine katkıda bulunur.

Yenidoğan bir bebeğin,

  • Sıcaklık
  • Fiziksel temas (dokunma ve kucağa alma)
  • Yumuşak hareketler (sallama)
  • Kalp atışı sesi
  • Yetişkinlerin duyarlı tepkileri
  • Acıktıklarında emzirilmeleri
  • Ağlamalarına hemen yanıt verilmesi
  • Anne ve babanın sakin sesleri

gibi ihtiyaçları vardır.

Bu ihtiyaçların zamanında cevaplanması sağlıklı gelişimin anahtarıdır.

Yaşamın ilk ayları / Aile ortamı

Bebek doğduğunda beyninde henüz işleve başlamamış milyarlarca sinir hücresi bulunur.

Bu sinir hücreleri, bebeğin ihtiyacı olan bilgileri yavaş yavaş toplaması ve dünyayı algılamasıyla, yaşamının ilk yılları içinde işlevini başlatır.

Sevgi dolu, sıcak, sosyal bir aile ortamı bebeğin zekasını güçlendirmede önemli rol oynar.

Princeton Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı ve sonuçları 2020 yılının başlarında açıklanan araştırmada bebeklerin görme, konuşma yetilerinin nasıl geliştiği; dünyayı nasıl kavradıkları üzerinde çalışılmış.

Araştırmacılar karşılıklı etkileşim içindeki bir grup bebek ve yetişkinin beyin aktivitelerini ölçmüş. Ve benzer nöral aktiviteler tespit etmiş.

Bu ne demek?

Bebek ve yetişkinin oyun oynamak, göz kontağı kurmak gibi karşılıklı etkileşim içinde olduğu anlarda beyin aktiviteleri senkronize hale geliyor.

Uzmanlar bu durumun sosyal gelişim ve dil öğrenme üzerinde önemli etkileri olduğuna işaret ediyor.

Öyleyse şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:


Bebeğin gelişim evrelerine uygun ilgi ve bakım onun beyin ve zeka gelişiminde en önemli destekçisi.

 

Ay ay gelişim evreleri

Bebek özellikle yaşamının ilk yılında hızlı bir büyüme ve gelişim süreci içindedir:

1. ve 3. aylar arasında,

  • Gözle takip belirgin bir hal almaya başlar.
  • Uyaranlar arasındaki basit farklılıkları anlar.
  • Annenin sesindeki tonlama farkını ayırt eder.


3. ve 5. aylarda,

  • Bebeğin görme duyusu daha da keskinleşir.
  • Karmaşık objeleri, içlerindeki tezatlıkları ve benzerlikleri daha iyi kavrar.

6. ve 7. aylarda,

  • Nesnelerin ne işe yaradığı dikkatini daha çok çeker.
  • 6. aydan sonra sosyalleşir.
  • Çevre algısı, iletişim becerileri belirginleşir.

7. ve 8. aylık dönemde,

  • Nesnelerin sesi, işlevi ve rengi arasında bağlantı kurmayı başarır.

Örneğin su sesinin banyoyu temsil ettiğini kavrar.

9. ve 12. aylık dönemde,

  • Nesneleri kendisi de basit amaçlarına uygun olarak rahatlıkla kullanabilir.
  • İlk kelimelerini söyleyebilir ve bedenini daha kıvrak hareket ettirebilir.

Bunlar çevreyi keşfetmesinde yardımcı olur.

 

Bebek Zeka Gelişim Süreci

Bebek zeka gelişim süreci 3 aylık periyotlar halinde şöyledir:

0-3 ay dönemi:

  • Bebek annesinin sesine bayılır.
  • Duyduğu anda sese doğru başını döndürür
    .
  • Anne dilini dışarı çıkardığında bebek aynısını taklit eder.
  • Bebek henüz birşey yapabileceğinin farkında değildir.


Altı haftalık
olduğunda annenin onun yanında bulunmadığında da var olabildiğinden haberi yoktur.

  • Yabancılar onu korkutmaz.
  • Anne ve babası dışında birilerinin kucağında olmak onu rahatsız etmez.

3-6 ay dönemi:

  • Bebek artık birşeyler yapabileceğinin farkındadır.
  • Neden sonuç ilişkilerini kavramaya başlar.
  • Dokunduğunda oyuncağın ses çıkardığını anlar ve o ses çıksın diye oyuncağa dokunur.
  • Kategorize edebilir.

Örneğin üzerinde kedi resmi olan dört kart gösterin, beşinci kartta köpek varsa, buna şaşırır.

  • İki ayna alın ve bebekle karşısına geçin.

Sizin yansımalarınızı görmekten hoşlanacaktır.

Ancak beşinci ayda bu hiç hoşuna gitmez çünkü artık bir tane annesi olması gerektiğinin bilincindedir.

6. ayda;

  • Uzanmaya, tutmaya, nesneleri çarpmaya ve ağzına sokmaya başlar.
  • Elinde tuttuğu bir oyuncağın daha önce gördüğü bir oyuncak olduğunun farkındadır.
  • Şekil, kumaş ve renkleri ayırt etmeye başlar.

7-9 ay dönemi:

  • Bebek adını bilir.
  • Yabancılara ve tanımadığı mekanlara karşı kaygılıdır.
  • Plan yapabilir.

Yani oyuncağına doğru emeklemeye ya da masanın altında ne var bakmaya karar verebilir.

  • Oyuncakları işlevlerine uygun kullanabilir.

Davula pat pat vurabilir, kule yapmak üzere parçaları üst üste koymaya çalışabilir.

  • Bebeğin, bir gün önce yaptığınız bir şeyin aynısını yapmaya çalıştığını görebilirsiniz.

Bir çıngırağın karyolasından aşağı düştüğünü görürse, bunu tekrarlamak için hevesli olacaktır; tıpkı mama sandalyesinden aşağı kaşığını atmak gibi.

  • Bebek saklambaç olayının henüz idrakında değildir.

O yüzden bir oyuncağını sakladığınızda muhtemelen onu arayıp bulmaya çalışmayacaktır.


9-12 ay dönemi:

  • Bebek, yanından ayrılırken size yapışır ve ağlar. Gitmenizi istemez.

Artık yanında bulunmadığınızda da var olduğunuzu anlamıştır ve gitmenize bozulur.

  • Henüz aynaya baktığında gördüğü yansımanın kendisi olduğunun farkında değildir.
  • Bebek anlamlı sesler çıkarır ki bunlar onun ilk kelimeleridir.
  • Artık davranışları daha planlıdır ve neler olacağını tahmin etmek konusunda daha iyidir.

12-18 ay dönemi:

  • Bebek istediğini davranış ve kelimelerle ifade eder.
  • Hareketleri, özellikle anneninkini ya da bakım veren başka bir kişiyi taklit edebilir.

Hatta bir önceki hafta yaptığınız bir şeyi taklit etme yeteneğine sahiptir.

  • Artık bebek evin her yerindedir; dolapların, çamaşır sepetinin, çöp kutusunun vs. içinde.

Kapakları açıp kapayabilir. Bundan böyle görevi keşif yapmaktır.

  • Bir sorunla karşılaştığında çözümleri sırasıyla dener.
  • Bir şey kaybolduğunda ya da saklandığında arar.

18-24 ay dönemi:

Artık bebek neredeyse 2 yaşına geldi.

  • Kelimeleri bir araya getirmeye başlar.
  • Bazen deneme yanılma metodu yerine düşünerek bir sorunu çözmeye çalışabilir.
  • Bir eşyasını bıraktığı yerde arayabilir.
  • Numara yapar ve taklit eder.
  • Yapabildikleri konusunda hem yumuşak ve sevecen hem de zor, huysuz ve gerçek dışı davranabilir.

Hayal kırıklıkları öfke nöbetlerine dönüşebilir. Bazı durumlarda annesine yapışır, bırakmaz.

  • 18 aylıkken başka çocukların onun oyuncaklarıyla oynamasını dert etmeyebilir ancak 2 yaşına geldiğinde buna izin vermez.

Başka çocuklarla birlikte olmaktan hoşlanır ancak aslında kendisinden büyük çocuklar dışındakilerle gerçekten oynamaz.

  • Çocuğunuz empati yeteneğine sahip değildir.

Birine vurmak onun canını yakmadığı için vurduğu kişinin de canının yanmadığını kabul eder. Ancak masaya çarptığında masanın onun canını yaktığını söyler.

  • 18 aylıkken alnına boya sürüp aynanın önüne getirdiğinizde, çocuk aynayı silmeye çalışır.

21 aylıkken aynadaki yansımasının kendisi olduğunu anlar ve bu kez alnını siler.

  • Artık çocuğunuzun hafızası gelişmeye başlamıştır.

Okuduğunuz kitapta bir sayfa atladığınızda fark eder. Çocuğunuz artık büyüyor ve bebek olmaktan çıkıyor.

 

Aylara Göre Bebek Zeka Gelişimi

Her bebek kendi hızında gelişir.

Ancak bir bebeğin büyürken geçeceği gelişim aşamalarıyla ilgili genel bir çerçeve çizmemiz de mümkün.

1. Ay:

Bir aylık bebeğin zeka gelişiminde en önemli nokta sizi izlemesi.

  • Annenin sesini ve kokusunu tanır.
  • Annesini duyunca, kokusunu alınca rahatlar, ağlıyorsa susar.

Yani;

  • Hamilelik sürecinde anne ile kurduğu ilişki artık somut bir hal alır.
  • Bebekler ilk ayda anne ve babasının yüzünü inceler.
  • İhtiyacı olduğunda ağlayarak yardım ister.
  • Parlak ve hareketli cisimleri fark eder.
  • Dışarıdan gelen yüksek seslere kol ve bacaklarını hareket ettirerek tepki verir.

2. Ay:

İki aylık bebek,

  • Duyduğu seslere bakar ve sesin geldiği yönü bulmaya çalışır.

Konuşmak, şarkı söylemek bebeğin bu dönemde ebeveynleriyle ilişki kurması, sosyal gelişimi açısından çok önemlidir.

  • Bebeğin sizi hissetmesi normal gelişimi açısından büyük önem taşır.

 

Fiziksel olarak sizi hissetmesini sağlayın.
Bol bol kucağınıza alın, onunla konuşun.
Yapmanız gerekenleri mümkün olduğunca
onunla birlikte yapın.

 

  • Bebek artık daha uzun süreler uyanık kalır. Etrafıyla ilgilenir. Hareketleri daha belirgindir.

En çok yüz ve gözlere bakar.

Ebeveynlerin göz teması kurması bu dönemde gelişim açısından çok kritiktir.

3. Ay:

  • Bebek bu ayda başını sesin geldiği yöne rahatlıkla çevirir.
  • Hareket halindeki nesneleri takip eder.
  • Renkler arasındaki farkları algılamaya başlar.
  • Kumaş, oyuncak gibi değişik dokuları tanımak hoşuna gider.
  • Uzatılan nesneleri tutma dürtüsü bu dönemde başlar.
  • Zamanının çoğunu parmaklarına bakarak, onlarla oynayarak geçirir.
  • Ani, yüksek sesler duyduğunda rahatsız olur.
  • Kendisiyle konuşulduğunda, mutlu olduğunda mutlu sesler çıkarır.
  • Annesi kendisine yaklaştığında anlar, ses çıkarır ve güler.
  • Artık gülerek ve ses çıkararak tepkilerini ortaya koyar.

4. Ay:

  • Bebek daha uzun mesafeleri gözüyle takip edebilir.

Çevresine bakmak çok hoşuna gider.

  • Hareketleri de artık daha bilinçlidir, daha sistemli hareket eder.

Örneğin parmaklarını emerek, huysuzluk ederek uykusunun geldiğini anlatır.

  • Ebeveyniyle oyun oynamak çok hoşuna gider.
  • Gülüşü belirgin bir hal alır, yüksek sesle güler.
  • Tanıdık yüzleri gördüğünde sesler çıkarır.

5. Ay:

  • Bu ayda bebek kendini keşfeder.
  • Bol bol kendine dokunarak bedenini keşfeder, sınırlarının farkına varır.
  • 3. ayda keşfettiği parmaklarını kullanmaya başlar ve oyuncaklarıyla oynar.
  • Herşeyi ağzına götürür.
  • Karşısındakinin çıkardığı sesleri taklit eder.
  • Daha çok sosyalleşir.
  • Daha çok ses çıkarır.

6. Ay:

  • Bebek duyduğu seslerin nereden geldiğine bakar.
  • Nesneleri uzun süre inceler, nesnelere uzanma dürtüsü yüksek seviyelerdedir.
  • Seri sesler çıkarır, dil becerileri gelişime çok açıktır.
  • Yabancıları ayırt eder.

Bu ayda bazı bebekler emeklemeye odaklanırken bazıları konuşmaya benzer ses çıkarmaya emek verir.

Bebekler farklı ve yeni şeyler görmekten çok hoşlanır.

7. Ay:

Gelişimin hızlandığı bir aydır.

  • Yeni keşifler yapma isteği, dil becerisi, merak duyguları ivme kazanır.
  • Mutluluğunu çığlıklarla ifade eder.
  • Duyduğu sesleri taklit eder.
  • Söylediklerinizi daha iyi anlar.
  • Konuşmaya çalışır, etrafta neler olup bittiğini merak eder.
  • Annesini daha iyi tanımaya çalışır; anne, baba demeye başlayabilir.
  • Anne ve babadan kast edilenin kim olduğunu anlar.

8. Ay:

Bebeklerin dil becerisi konuşmaya başlamadan çok önce gelişmeye başlar.

8. ayda bebeğinizle bol bol sohbet edebilirsiniz, sizi anlar.

  • Söylediklerinizi çok daha iyi takip eder. Artık daha çok sesin taklidini yapar.
  • Gördüğü her şeye dokunmak ister.

Keşif duygusu çok yüksektir.

  • Etrafındaki her şeye uzanmak ister.
  • Aile bireylerini tanır, hareketlerini bol bol taklit eder.

Bu dönem en hareketli dönemlerin başlangıcıdır.

  • Parlak renkli, ses çıkaran malzemeler çok ilgisini çeker.
  • Keşfetme dürtüsüyle dolap içlerini karıştırmak ister.

9. Ay:

9. ayda bebek,

  • Bazı kelimeleri söylemeye çalışabilir.
  • Kelimeleri kullanmasa da çıkardığı seslerle yanıt verir.
  • El becerilerini artık daha belirgin şekilde kullanır.

Öğrendiklerini uygulayabilir, oyuncakları fonksiyonlarına uygun şekilde kullanabilir. Büyük lego parçalarını birleştirebilir, kapakları kapatabilir.

  • Sizinle küçük oyunlar oynar. Sakladıklarınızı bulmaya çalışır.
  • Aile bireyleri dışındaki kişilerle de iletişim kurmaya başlar.
  • Daha önce oynadığınız bir oyunu hatırlar.
  • Sesinizin tonundan ne anlatmak istediğinizi anlar.

10. Ay:

Bu dönemde bebek,

  • Bazı şeyleri tek başına yapmak ister.

Koltuktan kendi başına inmek, yatağından kalkmak gibi.

Genel olarak bakıldığında 10 aylık bir bebek;

  • Dönebilir, eğilebilir, pozisyonunu değiştirebilir ve otururken karnının üzerine yatıp tekrar doğrulabilir.
  • Sandalyeden inmek istediğinde, sandalyenin yerden ne kadar uzak olduğunu kavrayabilir ve kendini emniyete alarak inebilir.

10. ayın en önemli özelliği bebekte tek başına yapma dürtüsünün yüksek olmasıdır.

Kendi kendine ayağa kalkmaya çalışmak, ayakta dururken kendi kendine oturmak gibi…

11. Ay:

Bu ayda bebek çok belirgin gelişmeler gösterir.

  • Kelimeleri daha belirgindir, kokuları ayırır.

Hatta yemek kokusu aldığında mutfağa yönelebilir.

  • Bu dönemde kelimeler ile bağlantılı kavramları fark eder.

Yemek dendiğinde masaya gelmesi ya da mutfağa yönelmesi gibi.

  • Nesneleri daha da çok incelemeye başlar.

Oyuncaklarını sınıflandırabilir. Eşyalar arasındaki farkları anlamaya çalışır.

12. Ay:

12. ayda bebeğin gelişimindeki en belirgin özellik sosyalleşmesi.

  • Bebek artık yaşıtlarıyla ilgilenmeye başlar. Ancak paylaşmak gibi kavramlar muhtemelen bebeğinizde gelişmiş olmayacaktır, benmerkezci tutumu devam edecektir.

Bu dönemde bebeğiniz öğrenmeye çok açıktır.

  • Oyuncaklarıyla daha çok ilgilenmeye ve oynamaya başlar. Sizi de sık sık oyuna davet eder.
  • Artık sizi daha çok anlamaya başlamıştır ve söylediklerinizi çok daha kolay yerine getirir.

Bebeğin Gelişiminde İlk 2 Yıl

David Eagleman’in Beyin: Senin Hikayen kitabında anlattığı üzere yenidoğan bir bebek içinde yaşadığı dünyaya uyum sağlamak üzere hızlı bir gelişim içine girer.

Bebek beyin sinir hücreleri birbirinden oldukça farklı ve bağlantısız şekilde doğar.

Ve yaşamın ilk 2 yılındaki duyusal uyaranlara bağlı olarak nöronlar birbirleriyle çok hızlı biçimde bağlantı kurmaya başlar.

Harvard Üniversitesi Gelişmekte olan Çocuk Merkezi’nin beynin gelişimini anlatan “Beyin Mimarisi” isimli makalesindeki çıkarımı dikkat çekici.

Makalede yaşamın ilk yıllarında her saniye 1 milyonu aşkın yeni nöral bağlantının kurulduğundan söz edilir.

 

Beyin, 2 yılın sonunda bir yetişkindeki
bağlantı sayısının 2 katına ulaşır.
Bundan sonra nöron budama devreye girer.

 

Kullanılan bağlantılar gelişir köklenir, ihtiyaç duyulmayan bağlantılar ise devre dışı kalır.

Bkz.: Nöron budama

Nörobilimci Eagleman ve diğer araştırmacıların yaptığı çalışmalar bebeğin yaşadığı çevrenin zeka gelişimi ve sağlıklı gelişim üzerindeki etkisinin çok büyük olduğunu ortaya koyar.

Beyin gelişiminin ilk evreleri, çocuklar ve yetişkinler olarak nasıl düşünüp öğrendiğimizi, yani aslında kim olduğumuzu belirler.

Stanford Üniversitesi tarafından yayımlanan bir makalede de anlatıldığı gibi;

  • Beyin, bebeğin ilk yıllarında bağlantılar kurmakla meşguldür.
  • Bebeğin aldığı uyarı miktarı sinaps yani sinir hücreleri (nöronlar) arasındaki bağlantı sayısını belirler.
  • Tekrar eden ve tutarlı uyaranlar bağlantıları güçlendirir ve kalıcı hale getirir.

Kısacası;

Bebeğin ilk yılları gelişmekte olan genç beyin için çok önemli bir zaman dilimidir. 

Ve zeka gelişiminin anne karnında geçen dönem sonrasındaki en önemli bölümüdür.

 

İlk Yıllarda Sağlıklı Beyin ve Zeka Gelişimi İçin
Önemli Noktalar

Araştırmalara göre ebeveynler ve bakım verenler sağlıklı beyin ve zeka gelişimi için bebekleriyle ilgili aşağıdaki bilgileri mutlaka bilmelidir:

  1. Bebekler öğrenmeye dair biyolojik bir ihtiyaç ve istekle dünyaya gelirler.
  2. Beyindeki sinapslar (nöronlar arası bağlantılar) bebeğin ilk iki yılında muazzam bir hızla oluşur. Sinaps sayısı bir yetişkindeki sinaps sayısının iki katına ulaşır.
  3. Bebekler gelişim dönemlerine uygun olarak ne kadar fiziksel, sosyal ve duygusal deneyime maruz kalırlarsa, gelecekteki öğrenme deneyimlerini destekleyecek nöron bağlantıları o kadar sağlam kurulmuş olur.

  4. Bebekler kesinlikle annenin (annenin zorunlu yokluğunda bakım veren kişinin) yüzünü, sesini, dokunuşunu ve kokusunu ararlar.O yüzden bir bebeğin aslında en sevdiği oyuncağı ebeveynidir.
  5. İlgi çekici uyaranlar büyümekte olan bebekte merak, dikkat, konsantrasyon ve öğrenme aşkını körükler.
  6. Bilişsel gelişim açısından dil ile iletişim çok gereklidir.

Psychology Today‘deki bir makalede bebeklere yüksek sesle kitap okumanın yarattığı mucizevi etkilerden söz edilir.

  • Kendisiyle konuşulan,
  • Kendisine kitap okunan bebek ve çocukların dil becerileri bu tür bir iletişim yaşamayanlara göre çok daha yüksektir.

 

Hamilelikte Bebek Zeka Gelişimi

Bebek zeka gelişiminin beynin oluşumuyla beraber hamilelikte başladığı artık bilinen bir gerçek.

 

Zekanın kendini gösterebilmesi ve ortaya çıkabilmesi için sağlıklı bir beyin yapısı ve gelişimine ihtiyaç vardır.

 

Beynin sağlıklı gelişebilmesi için her açıdan beslenmesi gerekir.

Bebeklerde beyin gelişimi, büyük oranda anne karnında tamamlanır. Bu nedenle,

  • Doğru beslenme,
  • Uygun seviyede spor ile desteklenen,
  • Sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik süreci bebeğin beyin gelişimi açısından çok önemlidir.

Doğal Ebeveynlik uzmanı Aletha Solter, bebeklerin anne karnına düştükleri günden 2 yaşına gelene kadarki süreyi öğrenmeye karşı temel tutumların edinildiği dönem olarak tanımlar Bilinçli Bebek isimli kitabında.

  • Kimyasal uyaranlar ve
  • Stresten uzak sağlıklı bir ortamda gelişen bir bebeğin hayatının çok daha rahat olacağına kuşku yoktur.

 

Bebeğimin Zeka Gelişimini Desteklemek İçin Hamileyken Neler Yapabilirim?

Bebeğinizin zeka gelişimini desteklemek için hamileyken şunları yapmalısınız:

Beslenmenize çok dikkat edin: Annenin sağlıklı beslenmesi bebeğin beyin ve zeka gelişimi açısından yaşamsal öneme sahip.

Harvard Üniversitesi‘nden bir öğretim üyesinin yazdığı makalede tüm çocukların ihtiyaç duyduğu yaşamsal öneme sahip besin maddeleri şöyle sıralanıyor:

  • Protein,
  • Çinko,
  • Demir,
  • Kolin,
  • Folik asit,
  • İyot,
  • Vitamin A, D, E, B6, B12, omega-3.

Annenin beslenme düzeni, bu içeriklerin sağlıklı beyin gelişimindeki rolleri gözetilerek oluşturulmalı.

Sigara ve alkolden uzak durun: Stanford Üniversitesi’nin ilgili makalesinde de anlatıldığı üzere sigaranın içerdiği nikotinin kardiyovasküler sistem ve sinir sistemi üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri var.

Diğer yandan Stanford Üniversitesi’nin alkol ve hamilelik konulu makalesinde de hamilelikte alkol kullanımının fetal alkol sendromundan alkole bağlı doğumsal anomalilere kadar pek çok hastalık riski içerdiği yazıyor.

İlaç kullanmayın: Doktor önermedikçe hiçbir ilacın kullanımı doğru değil.

İlaçların anne karnındaki bebeğe zararları bilinen bir gerçek.

Kimyasallardan uzak durun: Kimyasallar gerek koku gerekse cilde temas yoluyla annenin bedenine nüfuz eder, bu da anne karnındaki bebeği gelişimsel olarak etkileyebilir.

Düzenli hareket edin: Hamilelik sürecine uygun düzenli hareket, annenin kan dolaşımını hızlandırır, bedenini güçlendirir.

Ayrıca terleme yoluyla vücuttan toksinler atılır.

Bunlar da bebeği gelişimsel olarak destekler.

Stresten uzak durun: Science Daily’de yayımlanan bir araştırmada hamilelikte ve hatta hamilelik öncesinde annenin yaşadığı stresin bebeğin beyin gelişimi üzerindeki etkileri anlatılıyor. Bu durumun bebeğin yetişkinlik yaşamında yansımalarının olabileceğine değiniliyor.

Sözün özü, hamilelikte annenin mutlu ve sakin olması, bebeğin gelişimsel sürecini doğrudan ve olumlu şekilde etkiler.

Anne bir türlü gevşeyemiyorsa  o zaman gevşemenin yollarını araştırmalı ve bu konuda destek almalıdır.

 

Aslında hamilelik kadının kendi kaynaklarını
keşfetmesi için çok uygun bir dönem.

 

Sizi ne mutlu eder?

Bunları keşfetmek için zaman yaratabilirsiniz.

Belki doğada yürüyüş, masaj, arkadaşlarla sohbet, sanat, el becerileri geliştirmek…

Belki profesyonel psikolojik destek… Lütfen ihtiyaçlarınızı fark edin ve kendinize şefkat gösterin.

Bebeğinizle iletişim kurun: Anne karnındaki bir bebeğin çok erken bir zamanda dokunma ve duyma duyuları gelişir.

Karnınızı okşayın, bebeğinizle konuşun, müzik dinleyin.

Bunların tümü aranızdaki bağın güçlenmesine sebep olacak, bebeğinizin beyin ve zeka gelişimini destekleyecektir.

 

Bebeğin Zeki Olması İçin Hamilelikte Ne Yemeli?

Zeka çok bileşenli bir kavram.

Sadece beslenme veya sadece genetik ya da çevresel etkilerle değerlendirmek pek gerçekçi değil.

  • Doğum sonrası bakım,
  • Annenin ilgisi ve sevgisi,
  • Emzirme,
  • Bebeğin bulunduğu ev ortamının da bebeğin sağlıklı beyin ve zeka gelişimini etkilediği biliniyor.

Rahim içine yerleşen bebeğin (fetus) etrafında plasenta bulunur.

Plasentanın görevi bebeğin korunmasını ve beslenmesini sağlamaktır.

Plasentada bulunan kılcal damarlar birleşerek göbek kordonunu oluşturur, göbek kordonu da bebeğin karnına uzanır.

Kan, annenin dolaşım sisteminden plasentaya gelir. Bebek için gereken maddeler plasenta aracılığıyla bebeğin kan dolaşımına girer.

Anne ne kadar sağlıklı büyümüş ve beslenmiş ise bu geçiş o kadar zengin olur.

Plasenta doğmamış bebek için,

  • Akciğer,
  • Böbrek,
  • Karaciğer,
  • Hormon salgılayan bez ve
  • Sindirim sistemi görevi görür.

Hamilelikte annenin beslenmesinin nasıl olması gerektiğine gelirsek…


Folik Asit:
Folik asit eksikliği bebeklerde nöral tüp defekti denilen omurga anomalisine yol açabilir.

Bu nedenle hamilelik planı içindeki kadınların en az 1 ay öncesinden folik asit almaya başlaması doktorlar tarafından önerilir.

Folik asit kaynağı olan besinler:

  • Marul,
  • Tere,
  • Ispanak,
  • Ceviz,
  • Badem,
  • Brokoli,
  • Bezelye,
  • Kavun,
  • Çilek,
  • Avokado,
  • Muz,
  • Portakal,
  • Lahana,
  • Yeşil biber. 

Su: Hamilelerin yeterli su alımına dikkat etmesi önerilir çünkü su;

  • Yeni doku oluşumunu sağlar,
  • Temel maddeleri ve atık ürünleri taşır,
  • Sindirimi kolaylaştırır,
  • Kabızlığı engeller ve
  • Kimyasal reaksiyonların oluşmasına yardımcı olur.

Uzmanlar günde en az 8 bardak su içilmesini öneriyor.

Protein: Bebeğin hızlı büyüdüğü 2. ve 3. ayda annenin protein ihtiyacı artar.

Hamilelik öncesi protein ihtiyacı 45 gr. iken hamilelikte bu oran 60 gr.’a kadar çıkar.

Protein kaynağı olan besinler:

  • Kırmızı ya da beyaz et (dana, koyun eti, tavuk, balık),
  • Yumurta,
  • Süt ve süt ürünleri,
  • Baklagiller,
  • Ceviz,
  • Fındık,
  • Yer fıstığı
  • Tahıllar

Yağlar: Yağlar bedenin karbonhidratları, proteinleri ve vitaminleri kullanmasına yardımcı olur.

Yoğun enerji sağlamakla beraber yüksek miktarda kalori içerir.

Yağlar günlük kalorinin % 30’unu oluşturmalı ve bunun en az yarısını doymamış yağlar karşılamalıdır. Bu nedenle;

  • Yağsız etler,
  • Balık veya
  • Kümes hayvanları tercih edilmeli,
  • Izgara, fırın ve haşlama gibi pişirme yöntemleri denenmelidir.

Vitamin ve Mineraller: Hamilelik döneminde bedenin daha fazla kan üretmesi için daha fazla demir, folik asit, kalsiyum ve fosfora ihtiyaç duyulur.

  • Et,
  • Fasulye,
  • Bezelye,
  • Yeşil yapraklı sebzeler,
  • Süt ürünleri ve
  • Tahıllar bu maddeleri içerir.

Düzenli ve dengeli beslenme ile ihtiyaç duyulan mineraller yeterli düzeyde alınır. Tek istisna demir alımıdır.

Kan hücrelerinin oluşumu için şart olan demiri, artan ihtiyaç nedeniyle besinlerle karşılamak mümkün olmadığından hamilelikte demir desteğine gerek görülür.

Karbonhidratlar: Karbonhidratlar vücutta başlıca enerji kaynağı olarak kullanılırlar.

Ancak fazla karbonhidrat tüketimi bedende aşırı yağ depolanmasına yol açar.

Hamilelikte günlük karbonhidrat alımı yaklaşık 175 gram kadar olmalıdır.

 

Gebelikte Zeka Testi Nedir?

Gebelikte yapılan ikili, üçlü, dörtlü test gibi testlere halk arasında zeka testi denir.

Ancak bu testlerin tıp literatüründe adı tarama testidir.

Gebelik süresince yapılan tarama testlerinin amacı bebeğin zeka seviyesini belirlemek değildir.

Bebeğin zeka seviyesine dair fikir sahibi olunabilecek herhangi bir test zaten yoktur.

Tarama testleri ile kromozom anomalileri belirlenir.

Zeka geriliği de bu kromozom anomalileri ile birlikte gelebilir.

Ayrıca bebekte, bu testlerde belirlenen anomaliler dışında zeka geriliğine sebep olabilecek çok çeşitli hastalıklar vardır.

Yani bu testlerin sonucu hamileliğin normal seyrettiğine işaret etse dahi bebekte başka bir nedenle zeka geriliği görülebilir.

Gebelikteki Testler Ne Zaman ve Nasıl Yapılır ?

Halk arasında zeka, tıp dilinde tarama testlerini tanıyalım.

İkili Test: İkili test gebeliğin 11-14. haftaları arasında yapılır.

Testin ilk bölümünde anne karnındaki bebeğin ensesinin arka kısmında yer alan sıvının kalınlığı ultrason yoluyla ölçülür.

Testin ikinci bölümünde anneden alınan kan örneğindeki gebelik hormonunun (beta-HCG) serbest kısmının (free beta-HCG) ve PAPP-A adı verilen gebeliğe özgü plazma proteini-A adlı proteinin miktarlarının ölçümü yapılır.

Böylece Trizomi 21 (down sendromu) ve Trizomi 18 (edwards sendromu) adlı kromozom anomalileri tespit edilir.

İkili tarama testi verileri bir arada değerlendirildiğinde anomalinin tespit olasılığı % 90’a çıkar.

Ancak bu testler hiçbir zaman % 100 sonuç vermez.

Sadece risk oranının düşüklüğü ya da yüksekliği ortaya konmuş olur.

Üçlü Test: Hamileliğin 16. ve 20. haftaları arasında yapılan üçlü tarama testine, ikili testin devamı niteliğinde de başvurulabilir.

Üçlü test sonucunda kromozom anomalileri yine yüksek değerde çıkarsa kesin tanıyı koyabilmek adına CVS veya amniyosentez testleri yapılır.

Üçlü testte ikili testten farklı olarak nöral tüp defekti adı verilen anomalinin riski de belirlenir.

Nöral tüp defekti bebeğin omurilik hasarları veya beyin hasarları ile ilgili anomalileri anlamına gelir.

Anne, bu testin yapılabilmesi için hamileliğin belirtilen haftalarında normal kan tahlillerinde verdiği kadar kan verir.

Dörtlü Test: Hamileliğin 16. ve 20. haftaları arasında yapılan dörtlü test, üçlü test ile tamamen aynı amaca hizmet eder, tek farkı başarı oranının daha yüksek olmasıdır.

Üçlü testte anneden alınan kanda değerlendirilen B-hCG ve serbest estriol (uE3) ve AFP düzeylerine ek olarak dörtlü testte İnhibin-A düzeyinin de yer alması testin başarısını yükseltir.

Bu dört maddenin anne karnında ölçülmesinden dolayı adı dörtlü testtir.

Test, yine anneden alınan kan yoluyla yapılır.

 

Bebek Zeka Gelişimi İçin Ne Yapmalı?

Bebek zeka gelişimi için aşağıdaki önerileri değerlendirebilirsiniz.

  1. Mümkün ise ilk iki yıl bebeği anne sütüyle besleyin. Altı aydan sonra ayrıca ek gıda verebilirsiniz.
  2. Uygun uyaranların olduğu donanımlı bir ortam sağlayın ama aşırı uyarandan kaçının.
  3. Göz teması kurun.
  4. Sık sık gülümseyin.
  5. Çıkardığı cee, agu gibi seslere yanıt verin. Onunla konuşun.
  6. Bebeğinizin hüsran duygularına empati gösterin. Ağlamalarını, öfke nöbetlerini kabul edin.
  7. Ev işlerini bebeğinizle birlikte yapın, kucağınızda ya da yanınızda onun size eşlik etmesine izin verin.
  8. Bebeğe müzik dinletin, şarkı söyleyin, onunla oyun oynayın, dans edin.
  9. Görebileceği uygun bir yere ayna koyun. Yansımasını izleyerek bedenini ve hareket kabiliyetini fark etmesini sağlayın.
  10. Onu arabasında ya da kucağınızda dışarıyı görecek şekilde taşıyın. Böylece farklı görüntülere tanık olsun, deneyim yaşasın.
  11. Bebeğe, sıkınca ya da dokununca ses çıkaran oyuncaklar verin. Böylece sebep sonuç ilişkisini görsün.
  12. Parçalara ayrılıp birleşebilen oyuncaklarla tanıştırın.
  13. Henüz çok erken demeden bebeğinize kitap okumaya başlayın.
  14. Bebeğe dokunması ve görmesi için farklı şekiller, objeler verin; değişik renklerle tanıştırın.
  15. Yeni becerileri teşvik edin. Yaptıklarından duyduğunuz memnuniyeti gösterin ama ödüllendirmeyin, değer yargıları içeren övgülerden kaçının.
  16. Etrafınızdaki eşyaları tanıtın, göstererek adını söyleyin.
  17. Güvenli bir ortamda hareket özgürlüğü tanıyın.

Bebeğinizin Zeka Gelişimi İçin İpuçları

Bebeğinizin zeka gelişimi için yapmanız gereken en temel şey ona dokunmak. Çünkü dokunmak tam anlamıyla bebekler için hayati öneme sahiptir.

Dokunmak bebeklerin bu dünyayı kavramaları yolundaki en önemli adımdır.

Tensel uyaranların dokunma, okşama, masaj, sallama, emzirme gibi pek çok farklı biçimi vardır.

Bebekler nesneleri dokunarak keşfederler ve bunun sebebi kendilerine dokunulmasıdır.

Ayrıca dokunarak bedenlerinin sınırlarını da keşfederler.

Bebek yanağına dokunur, sonra annesinin yanağına dokunduğunda aradaki farkı hisseder.

Kucağa alınmak bebeğe güvende olduğunu, önemsendiğini ve sevildiğini hissettirir.

Kucağa alınmak yatıştırdığı kadar bebekte güven duyma duygusunu da geliştirir.

Kucağa alındığında bebeğinizin hissettikleri: Ben güvendeyim, önemseniyor ve seviliyorum…

Bebekler sağlıklı büyümek ve gelişmek için,

  • Şefkatli, yumuşak dokunuşlara,
  • Kucağa alınmaya ve göz temasına ihtiyaç duyarlar.

Araştırmalar dokunulan bebeklerin

  • Daha hızlı kilo aldığını ve
  • Bakım veren kişiyle sağlıklı ilişki geliştirdiğini ortaya koyar.

Dokunmanın yararları üzerine yazılan bilimsel bir makalede de anlatıldığı üzere kucaklanmak ve okşanmak beyni uyararak büyümek için gereken hormonların açığa çıkmasını sağlar.

Bebeğinizin sağlıklı zihinsel ve bedensel gelişimi için neler yapabilirsiniz?

  • İhtiyaç duyduğunda bebeğinizi kucaklayın.

Kucağa alışır, şımarır demeyin.

Bebekler yalnızca ihtiyaçları kadar olanı isterler ve ihtiyaçları karşılandığında tatmin olurlar.

Ayrıca anne ve babalarıyla iktidar savaşına girmezler.

Bebek ağladığında, size doğru uzandığında, huysuzlandığında onu kucağınıza alın, fiziksel temastan çekinmeyin.

  • Henüz çok küçükken “dokunma” deneyimi için onu farklı kumaş ve materyallerle tanıştırın.

Örneğin bir havlunun ya da yumuşak bir battaniyenin üzerine koyun.

  • Bebeği farklı yüzeylerle temas ettirin.

Islak, soğuk, düz, tümsekli, yapış yapış vs.

  • Dokunurken bebeğin neden hoşlanıp hoşlanmadığını gözlemleyin.

Örneğin bazı bebeklere sıkı sıkı sarılmak iyi gelmez. Hoşlanmadığı şeyleri yapmayın.

 

Bebeğinizin Zeka Gelişimi İçin Yapmanız Gerekenler

Bebeğinizin zeka gelişimi için yapmanız gerekenler aslında çok basit ve bunun için büyük maddi yatırımlara ihtiyacınız yok.

Ona sevginizi gösterin: Bir bebeğin en büyük ihtiyacı sevgi ve ilgi görmektir.

Minicik bir bebek sizi manipüle etmeyi ya da kontrol etmeyi bilmez. Böyle bir yeteneği, altyapısı yoktur.

O sadece sizin sevginize, bakımınıza, ilginize dair biyolojik bir ihtiyaç içindedir.

Ona vereceğiniz koşulsuz sevgi, kendine güven ve beyin bağlantılarının gelişiminde temel ihtiyacı oluşturur.

Onunla konuşun: Sakin ve yumuşak bir ses tonuyla bebeğinizle konuşun. Ona şarkılar söylemekten çekinmeyin.

Gün içinde örneğin bulaşık makinesini boşaltırken, çamaşır makinesine çamaşır koyarken anlatın ne yaptığınızı. Muhabbet edin bebeğinizle.

Biliyor musunuz ki kullandığınız kelimeler, anlattığınız masallar, söylediğiniz şarkılar

  • Onun kelime haznesini geliştiriyor,
  • Duyguları tanımasını sağlıyor ve hatta
  • Sorun çözme becerisi konusunda bile ona yol gösteriyor.

Onunla ilgilenin: Bebeğinizin ihtiyaçlarına cevap verin. İhtiyacı olan her an ilgi göstererek sadece ihtiyaçlarını karşılamıyor;

  • Ona iletişimde olmayı,
  • Güvende hissetmeyi,
  • Gerektiğinde yardım istemeyi ve
  • Sizin ilginizi çekecek kadar önemli biri olduğunu da öğretiyorsunuz.

Bebekler yalnızca ihtiyaçları olanı isterler. İhtiyaçları karşılandığında tatmin olurlar.

Bebeğinize dokunun: Bebeğinizi nazikçe kucağınıza alın, sarılın, hafifçe sallayın. Ayrıca,

  • Bez değiştirmenin,
  • Banyo yaptırmanın ve
  • Emzirmenin

göz teması kurmak ve dokunmak için eşsiz fırsatlar olduğunu aklınızda bulundurun.

Bebeğinizi uzun süreler karyolasında, bebek salıncağında yalnız bırakmayın.

Sizi taklit etmesi için onu teşvik edin: Bebeğinizin işi sizi aralıksız analiz ederek sesinizi ve mimiklerinizi kopyalamanın yollarını bulmak.

Bu onun için, içine doğduğu dünyayı tanımak anlamına geliyor.

Başkalarını taklit ederken çıkardığı,

  • Seslere,
  • Agu’lara,
  • Kahkahalara

karşılık vererek ona bu durumdan ne kadar hoşnut olduğunuzu hissettirin.

Deneyim yaşaması için onu farklı ortamlara sokun: Örneğin;

  • Birlikte markete gidin,
  • Her gün mutlaka parka çıkın.
  • Müze, galeri gezin.

Bebeğiniz yeni görüntüler, kokular, sesler ve duygular deneyimlerken hem kendiniz hem de bebeğiniz için yeni keşif alanları yaratmış oluyorsunuz.

Bebeğinizi farklı dokularla tanıştırın: Ona keşif için fırsat verin.

Güvenli bir ortamda,

  • Farklı dokularla,
  • Hatta aşırı olmayacak şekilde farklı sıcaklıklarla

tanışması için fırsat yaratın.

Keşfetmek zenginleştirir, bırakın bebeğiniz de sizin gözetiminizde keşfetsin.

Ona kitap okuyun: Erken demeden onu kelimelerin büyülü dünyasıyla tanıştırın.

İlgi göstermiyor, hikayeyi takip edemiyor, anlamıyor diye düşünmeyin.

Kitabın içeriğindeki çizimlere, ses tonunuza mutlaka ilgi gösterecektir.

Her gün düzenli olarak kitap okumak aranızdaki bağı daha da kuvvetlendirecektir.

Müzik dinletin, şarkı söyleyin: Müzik bebeğinizin duyularını geliştirir.

  • Ona ninniler söyleyin, aynı ritimleri defalarca dinletin.
  • Onu kucağınıza alın ve dans edin.

Tüm duyusal deneyimler içinde dokunmak ve dokunulmak en kritik öneme sahip gelişim yöntemidir.

Bebekler sevildiklerini ilk olarak dokunulduklarında hisseder. Bu onlara güven ve rahatlık sağlar.

Psychology Today dergisinin bir makalesinde söz edildiği ve Doğal Ebeveynlik Uzmanı Aletha Solter’in Bilinçli Bebek kitabında anlatıldığı üzere;


Dokunmak, 
bebeğin kendi varlığının gerçekliğine
ilişkin algısının gelişimi için çok önemli.

 

Dokunulmayan bebekler gelişemezler.

Anne karnında amniyon sıvı içinde sürekli uyarılarak “masaj” gören bebekler, bu durumun doğduktan sonra da devam etmesine ihtiyaç duyarlar.

Dokunma hem beden hem de beyin için yaşamsal besin kaynağıdır.

 

Bebeğinizin Zeka Gelişimi İçin Yapmamanız Gerekenler

Bebeğinizin zeka gelişimi için yapmamanız gerekenler hamilelik süreciyle başlıyor.

Bir kadının doğum yapınca değil, hamile kaldığı anda anne olduğunu düşünürsek, doğmamış bebeğe sevgi göstermenin en iyi yolunun ona sağlıklı bir fiziksel ve duygusal ortam sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.

Araştırmalar hamilelik sürecinde annenin stres düzeyinin yüksek olmasının,

  • Erken doğum riskini artırdığını
  • Bebeğin fiziksel ve duygusal sorunları olmasına yol açabildiğini ve
  • Ağlama nöbetleri geçirmesi olasılığını yükselttiğini ortaya koyuyor.

Sağlıksız hamileliğin bebek üzerindeki etkileri böyle büyükse o zaman hamilelikte yapmamanız gerekenlere bir göz atalım:

  • Sağlıksız, dengesiz beslenmek,
  • Sigara kullanmak,
  • Alkol kullanmak,
  • Bilinçsiz ilaç kullanmak. (Bazı durumlarda doktor gözetiminde ilaç kullanmak gerekebiliyor.)
  • Hareket etmemek. Bazı hamileliklerde doktorlar zorunlu dinlenme veriyor. Sözümüz tabii ki onlara değil.
  • Hamilelik sürecine uygun olmayacak şekilde aşırı spor yapmak,
  • Çok yorulmak,
  • Stres faktörlerinden uzak kalamamak.

Hamilelikte önceliğiniz siz ve bebeğiniz.

Stres faktörlerinin tamamını hayatınızdan çıkaramazsınız ancak önceliklerinize göre yeni düşünce biçimleri geliştirebilirsiniz.

Bebek dünyaya geldikten sonra da sağlıklı bir beyin ve zeka gelişimi için ona sevginizi, ilginizi verebilmelisiniz.

Bunun yolu da sizin iyi olmanızdan geçiyor.

Doğumdan sonraki ilk ayların yoğun geçtiğini ve bir alıştırma süreci gerektirdiğini düşünürsek yardım istemekten çekinmeyin.

Eşinizden, dostunuzdan, aile büyüklerinden, akrabalardan yardım isteyin.

Her şeyi kendiniz yapmaya çalışıp tükenmeyin.

İşte bebeğin doğumundan sonra sağlıklı bir zeka ve beyin gelişimi için yapmamanız gerekenler:

  • Herşeyi bir arada yapmaya kalkışıp tükenmek
  • Sağlıksız beslenmek. Yediklerinizin sütünüzden bebeğe geçtiğini unutmayın.
  • Özel bir durum yok ise emzirmemek
  • Sevginizi göstermemek
  • Kucağa alışır, sonra beni kullanır diyerek bebeği kucağa almamak
  • Bebeğe dokunmamak
  • Onunla konuşmamak
  • Deneyim yaşamasına izin vermemek

Örneğin bebekle çok zor diyerek istisnai durumlar dışında bebeği dışarı çıkarken evde hep birilerine emanet etmek.

  • Ağlatmak

Kimi durumlarda bebeğin ağlamasına izin vermek gerekir, çünkü bazı ağlamalar stres ağlamasıdır ve bebek için rahatlamanın bir yoludur.

Ancak o zaman da bebeğin kucağa alınması ve güvende hissettirilmesi yerinde olur.

Sözün özü bebeğin zeka gelişimi için yapmamanız gerekenler;

  • Kendinize iyi bakmamak ile
  • Bebeğinize sevgi ve ilgi göstermemektir.

Erken dönemde yaşanan ihmaller yani;

  • Yetersiz kucağa alınma ve
  • Annelik bakımı eksikliği

bebeklerin nörobiyolojik sistemlerinde kalıcı değişikliklere yol açabilir.

 

Bebeğinizin Zeka Gelişimi İçin Kesinlikle Yapılmaması Gerekenler

Bebeğinizin zeka gelişimi için kesinlikle yapılmaması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.

  • Bebeği emzirmemek,
  • Annenin bebeği emzirirken kötü beslenmesi, sigara ve alkol kullanması, bilinçsiz ilaç alması,
  • Bebeğe sevgi göstermemek, onu kucaklamamak, ten teması sağlamamak,
  • Bakım ihtiyaçlarını zamanında karşılamamak,
  • Bebeği gürültü, televizyon, cep telefonu, iPad gibi aşırı uyaranlara maruz bırakmak,
  • Göz teması kurmamak,
  • Bebekle konuşmamak,
  • Bebeğe bağırmak, onu azarlamak,
  • Annenin kendi ihtiyaçlarını göz ardı ederek tükenme noktasına gelmesi ve böylece kendine de bebeğe de yardımcı olamaması,
  • Huzursuz bir aile ortamında ilgisiz davranmak,
  • Bebekle zor oluyor diyerek onu deneyimden uzak tutmak. Hiçbir şekilde parka, alışverişe, arkadaş veya akraba ziyaretine götürmemek.
  • Bebeğin hareketlerini sürekli kesmek.
  • Bebeğin gelişim evrelerinde sürekli ödül ve cezaya başvurmak.

Bebeklerde Zeka Artırıcı Besinler

Zeka çok bileşenli bir kavram ve tek başına besinlerin zeka artırdığını söylemek gerçekçi olmaz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek herkes için gerekli olduğu gibi bebeklerin de sağlıklı fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimleri açısından önem taşır.

Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere tüm dünyadaki sağlık kuruluşlarının önerdiği en sağlıklı ve güvenli beslenme biçimi anne sütünün;

  • Doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede verilmesi,
  • İlk 6 ay tek başına, 6. aydan sonra ek gıdalarla birlikte verilmesi,
  • Bebek 2 yaşında olan kadar emzirmeye  devam edilmesidir.

Buna doğal beslenme denir.

İlerleyen dönemlerde ise çocuğu,

  • Mevsiminde ve doğal ortamında yetişmiş sebze ve meyvelerle beslemek,
  • Kimyasal içeriklerden uzak tutmak ile

beslenmesinde,

  • Protein, karbonhidrat ve yağ dengesini gözetmek,
  • Vitamin ve mineral alımına dikkat etmek

erken dönem beyin ve zeka gelişiminde çok etkili olur.


Bazı Gıdalar ve Beyin Gelişimi Üzerindeki Etkileri

Besinler beyin gelişimi üzerinde çok büyük öneme sahiptir.

Yağlı tohumlar: Aşağıdaki yağlı tohumlar içerdikleri omega-3, omega-6, magnezyum ve çinko ile çocuğun beyin gelişiminde ve hafızasının güçlenmesinde önemli rol oynar.

  • Badem,
  • Fındık,
  • Ceviz,
  • Fıstık

Balık: Yağlı balıklar, beyin büyümesi ve fonksiyonu için temel öneme sahip DHA ve EPA omega-3 yağ asidi kaynağıdır.

Yumurta: Yumurta iyi bir protein kaynağıdır.

Yumurtanın sarısında kolin maddesi bulunur ve kolin bellek gelişiminde önemli rol oynar.

Baklagiller: Protein ve karbonhidrat ve lif deposu olan baklagiller, bol miktarda vitamin ve mineral içerir.

Baklagiller çocukların zihinsel faaliyetlerinin yüksek düzeyde olmasına yardım eder.

Rafine olmayan tahıllar: Beynin sürekli glukoza gereksinimi vardır.

Rafine olmayan tahıllardaki lifler, bedende glukoz salınımını düzenler.

Tahıllar aynı zamanda sinir sistemini güçlendiren B vitaminleri içerir.

Yulaf, bol lif içermesi ve zengin bir enerji kaynağı olmasının yanı sıra sinir sisteminin tam kapasiteyle çalışmasını sağlayan potasyum, çinko, E ve B vitamini kaynağıdır.

Koyu renkli meyveler: Göz, diş eti ve genel sağlık için gerekli A vitamini ve C vitamini içerirler. Araştırmalar bu meyvelerin belleği güçlendirdiğini göstermiştir.

  • Çilek,
  • Frenk üzümü,
  • Yaban mersini,
  • Böğürtlen ve
  • Ahududunda yüksek düzeyde antioksidan bulunur. 

Sebzeler: Beyin hücrelerine güç ve sağlık veren antioksidan kaynağı olan sebzeler;

  • Domates,
  • Balkabağı,
  • Havuç,
  • Ispanak

Süt ürünleri: Süt ürünleri, sağlam kemik ve dişler için gerekli D vitamini ve kalsiyum içerir.

Enzim yapımı için gerekli protein, karbonhidrat ve B vitaminleriyle doludur.

Et: Ette bulunan demir, enerji ve konsantrasyon açısından temel öneme sahip bir mineral.

Yağsız et, en iyi emilebilir demir kaynaklarından biridir.

Ette ayrıca belleğe yardımcı olan çinko ve bazı B vitaminleri bulunur.

 

Bebeklerin Zeki Oldukları Nasıl Anlaşılır?

Profesyonel destek almadıkça çocuğunuzun zeki olup olmadığını belirlemeniz çok da mümkün değildir.

Çünkü aslında küçük bir bebeğin üstün zekalı olduğuna dair çok fazla gösterge yoktur.

Zeki bebek ya da çocuk, genellikle genetik faktörlerle uygun ortam koşullarının bir araya gelmesiyle beyin kapasitesini daha yüksek seviyelerde kullanan kişidir.

Gelişmiş bilişsel becerilere sahip bir bebek, bilgiyi kavramak ve ondan yararlanmak konusunda akranlarına göre çok daha hızlıdır.

Bebeğinizin zeki olduğuna dair bazı göstergeler şunlar olabilir:  

  • Zeki bebekler akranlarına göre daha erken emekleyip, daha erken yürüyebilir ve hatta daha erken konuşabilir.
  • Çevresinde konuşulanlara çok daha erken dönemde ilgi gösterebilir.

Altı aylık zeki bir bebek ona okuduğunuz kitabı anlayıp ilgi gösterebilir.

14 aylık olduğunda cümle kurabilir ve 18 aylık olduğunda sözel talimatları takip edebilir.

  • Bebek yetenekliyse, çok erken bir dönemde belirgin bir hafıza kapasitesine sahip olabilir.

Bir oyuncağı gizlediğinizde yerini hatırlayabilir ya da mutfağın evin yemekle ilgili bölümü olduğunu kavrayabilir.

Zeki bebeğin diğer bebeklere göre zaman ve yer konusunda güçlü hafızaları olduğunu fark edersiniz.

  • Zeki bebekler yalnızca daha büyük çocukların anlayabildiği sorunları çözmek konusunda yeteneklidir.

Örneğin bebek karyolasından nasıl kaçacağını bilebilir.

  • Pek çok bebek ve çocuk ilgisini çabuk kaybeder. Örneğin siz ona kitap okurken o başka bir şeyle ilgilenmeye başlar. Ancak zeki bir bebek sonuna kadar oturup hikayeyi dinleyebilir.

Aynısı oyunlar sırasında da geçerlidir. Zeki bebekler uzun süreli dikkate sahiptir.

  • Zeki bebekler çevreleriyle ve insanlarla çok erken dönemde bağlantı kurar.

Birisi konuştuğunda başlarını o yöne çevirir, söylenenleri anlıyormuş gibi konuşan kişinin gözlerinin içine bakarlar.

  • Dil becerileri gelişmiştir.

Erken çocukluk dönemindeki bir bireyin büyüklerle konuşurken yaşından beklenmeyecek kelimeler kullandığını; çocuklarla konuşurken daha basit kelimelerle kendini ifade ettiğini gözlemleyebilirsiniz.

  • Çocuk yaşından beklenmeyecek olgunlukta çizim yapıyorsa ya da sayıları toplayıp çıkarıyorsa zeki bir çocuk olma olasılığından söz edilebilir.
  • Ortalamanın üstünde zekaya sahip çocukların daha karmaşık ve yoğun duygu eğilimleri olur.

Diğerlerine göre daha fazla empati yaparlar ve diğerlerinin hisleri konusunda daha duyarlı olabilirler.

Ortalama zekaya sahip çocuklar erken dönemde diğerlerinin duygularını çok da önemsemeyebilirler.

  • Hayal dünyaları çok gelişmiştir.

Oyun sırasında hayali arkadaşlar ve karmaşık durumlar yaratmak konusunda yeteneklidirler.

  • Bebek bulunduğu çevrede yaşanan değişikliklere karşı aşırı duyarlı olabilir.

Bu algısının ileri seviyelerde olduğuna dair bir gösterge olarak kabul edilebilir.

Küçücük bebek saçınızı kestirdiğinizde fark edip bunu belli ediyorsa, zeka seviyesinin yüksek olduğundan söz edebiliriz.

  • Çocuğun ailesi dışındaki bireylerle ilişki kurmaktaki becerisi de bir gösterge olabilir.
  • Bebekler ve erken dönemdeki çocukların meraklı olmaları çok normal. Ancak aşırı merak hali zeka göstergesi olarak da değerlendirilebilir.

Ortalama zekaya sahip çocuklar oyuncaklar, kitaplar ve farklı nesneler gibi çocukça şeylerle ilgilenirken bilişsel becerileri gelişmiş çocuklar bunun ötesine geçip, örneğin içinde ne olduğunu görmek üzere nesnelerin içini açabilir.

  • Zeki bebekler kendi başlarına oyun oynamaktan hoşnut olabilirler.

Uzun süre tek başlarına kitap okuyabilir ya da bir oyuncakla uzun zaman geçirirler.

 

Zeki Bebeğin Belirtileri

Zeki bebeğe dair belirtiler şunlar olabilir:

  • Gelişim aşamaları olarak yaşıtlarının çok daha ilerisindedir.
  • Çizim ve sayılar konusunda özel yetenekleri vardır.
  • Yaşına göre çok geniş bir kelime hazinesi vardır ya da yaşıtlarının çok ilerisinde bir dil becerisine sahiptir.
  • İleri seviyede bir merakı vardır ve çok soru sorar.
  • Aktif bir çocuktur ancak hiperaktif değildir.
  • Uzun süreli konsantrasyon seviyesine sahiptir.
  • Çok keskin bir hayal gücü vardır.
  • Ezber ve hatırlama kabiliyetleri çok yüksektir.

Ebeveyn olarak niyetimiz ne kadar iyi de olsa çocuğumuzu zaman zaman üstün zekalı ya da ortalama zekalı olarak “etiketleme” yoluna gidebiliriz.

Karşısında dursak dahi, “istisnai durumlar” dışında, bir zeka testinin peşinde koşuyor olabiliriz.

Durup fark edelim. Çocuğumuz duygusal, bedensel ve zihinsel olarak normal gelişiyorsa, genel olarak mutlu biriyse herhangi bir etikete ihtiyacı yok.

İstediği kadar üstün zekalı olsun, insanın en temel ihtiyacının güvende hissetmek ve mutlu olmak istediğini söyler insan zihni üzerinde çalışan uzmanlar.

Bırakalım çocuklarımız da rahat rahat büyüsün.

 

Zeki Bebek Davranışları

Bebeklerde zekaya işaret eden çok belirgin davranış kalıpları olmamasına karşı bazı özellikler bu çerçevede belki değerlendirilebilir.

  • Üst seviyede tetikte olma hali ya da sürekli çevreyi izlemek,
  • Diğer bebeklere göre daha az uyku ihtiyacı,
  • Uyanıkken sürekli uyarılma ihtiyacı,
  • Diğer bebeklere göre çok daha erken bir dönemde sesleri taklit etmek,
  • Seslere, dokulara, kokulara ve tatlara karşı aşırı hassasiyet, hatta hoş olmayan uyaranlara karşı olağandışı sert tepki vermek.

 

Zeki Bebeklerde Uyku

Zeki bir bebeğe sahip anne babaların en büyük mücadelesi uykudur.

Belki her zeki çocuk değil ama çoğu, ortalama zekaya sahip çocuklara göre daha az uyuyabilir ve daha az uyumak isteyebilir.

Zeki bebekler öğle uykusunu çok erken bırakabilir, sabahın çok erken saatlerinde uyanıp gayet aktif bir şekilde güne başlayabilir.

Araba koltuğunda 10 dakika kestirmek, tüm günün yorgunluğunu atmalarına ve gece uykusuna daha geç geçmelerine sebep olabilir.

Araştırmalar da zeki bebeklerin daha az uykuya ihtiyaçları olduğunu ve daha fazla uyaran için can attıklarını ortaya koyuyor.

Bir araştırmada zeki çocukların yaklaşık olarak % 20’sinin,

  • Uyku sorunu yaşadığına,
  • Kabus,
  • Gece terörü,
  • Uyurgezerlik gibi şikayetleri olduğuna dikkat çekiyor.

Gün içerisindeki yoğun fiziksel ve zihinsel faaliyet bu sorunların bazılarının giderilmesinde etkili olabilir.

  • Bir uyku öncesi rutini oluşturulması ve
  • Ortamın sessiz sakin hale getirilmesi uykuya geçişte yardımcı olabilir.

Bazı zeki çocuklar ihtiyaçları kadar olanı alıp daha fazla uyumak istemeyebilir ve bu uyku dilimi tamamen onlara özgü bir zaman aralığında olabilir.

Örneğin siz bebeğinizi akşam saat 19’da yatırmak isteseniz de onun biyolojik saati gece 23.00-9.00 arası uykuyu tercih edebilir.

 

Bebek Kafa Boyutu Zekayı Etkiler Mi?

Yenidoğanın baş çevresi ortalama 35 cm’dir.

Baş çevresi, bıngıldakların zamanında kapanıp kapanmaması ve beyin gelişimi ile ilgili bize bilgi verir.

Edinburgh Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre büyük kafalı doğan bebeklerin daha zeki olması mümkün.

2016 yılında yayımlanan araştırmada 37-73 yaşlar arasındaki 100.000 İngiltere vatandaşından toplanan veriler incelendi.

Araştırmacılar, bilişsel test sonuçlarıyla bebek kafa boyutu ve çocukluk dönemi bilişsel yetenekleri arasında çok belirgin bağlantılar tespit ettiklerini açıkladı.

Şu sonuca vardılar: Doğumda büyük kafalı olan bebeklerin sözel ve sayısal testlerde yüksek puanlar alma olasılığı daha yüksek.

Farklı araştırmalar ise bir bebeğin zekasına dair çok daha başka göstergelerin varlığına işaret ediyor.

Bazıları güçlü hafızanın yaşamın daha ileriki evrelerinde daha zeki olmakla bağlantılı olduğunu söylüyor.

Zekaya dair diğer göstergeler ise,

  • Çocuğun kendisinden büyüklerle iyi anlaşması,
  • Zengin içerikli sohbetler edebilmesi ve hatta
  • Uyku süresinin daha az olması.

Genel olarak görüşler bebeğin kafa boyutu ile zeka arasında bir paralellik olmadığı yönünde.

Uzmanlar büyük kafatasının sebebinin anne ve babanın kafa ölçüsüne bağlı olabileceğini söylüyor.

Bu konuda kesin olan birşey var ki büyük kafa boyutu öğrenme güçlüğü ya da bozukluğu ile ilgili bir gösterge de değil.

 

Bebeklerde Zeka Geliştirici Aktiviteler

Bebeklerin zeka gelişiminde pek çok faktör rol oynar.

  • Genetik yapı,
  • Çevresel faktörler,
  • Dengeli ve sağlıklı beslenme bunlar arasındadır.

Ayrıca beyin ve zeka gelişimi normal seyrinde devam eden bir bebeğe birtakım egzersizler yaptırarak da gelişimsel destek sağlanabilir.

Bu egzersizler son derece kolay ve bebekle ebeveyn arasındaki bağı güçlendiren, zamanı değerli kılan aktiviteler.

Aşağıdakilere mutlaka göz gezdirin:

  • Ebeveynin bebekle kurduğu sıcak ve dengeli ilişki bir bebek için en değerli aktivitedir.

Ten teması bebek ile ebeveynin arasında güven kurulması açısından çok önemlidir.

  1. Bebeğinize onu sevdiğinizi hissettirin,
  2. Sık sık kucaklayın,
  3. Ona gülümseyin,
  4. Masaj yapın,
  5. Şarkılar söyleyin.
  • Bebeklerin sinir sisteminin gelişimi açısından görsel uyaranlara ihtiyacı olur.

Çeşitli hayvan resimleri, karyolasına asılı bir oyuncak bebeğin beyin gelişimi için etkili olabilir.

  • Zeka açısından en geliştirici aktivite kuşkusuz oyun.

 

Oyun sosyalleşmenin ilk adımı; empatinin,
sağlıklı toplumsal ilişkilerin temeli.

 

Bebeğe oyun için güvenli bir alan yaratın ve bu alan içinde özgür olmasına izin verin.

  • Müziğin bebeklerin zeka gelişimi üzerinde etkileri araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçek.

Hamilelik sürecinde ve doğumdan sonra gelişimsel sürece destek olacak müziklerle bebeği tanıştırın.

  • Hamilelikte klasik müzik,
  • Doğum sonrasında ise anne karnındaki seslere benzemeleri nedeniyle çamaşır ve bulaşık makinesinin sesleri dinletilebilir.

Bebek büyüdükçe ona şarkı ve ninni söyleyip gelişimsel sürece destek olacak müzikleri ortamınıza dahil edebilirsiniz.

  • Okuma egzersizleri hem zeka hem de dil gelişimi açısından çok önemlidir.

Basit cümlelerden oluşan kitapları bebeğe okumak duyusal gelişim için fayda sağlar.

  • Bebeğe deneyim yaşatmak yine beyin ve zeka gelişimi açısından faydalı.

Birlikte parka, müzeye, markete gitmek onu yaşamın içine dahil etmenizi sağlar.

  • Yüzünüzü farklı şekillere sokarak duyguları anlatmak bebeğin ilgisini çeker.
  • Parmak kuklaları kullanarak farklı sesler çıkarabilir, hikayeler oluşturabilirsiniz.
  • İnsan ilişkilerde büyür, gelişir.

Bebeği akranlarıyla bir araya getirmenin gelişimsel açıdan yararları saymakla bitmez.

Bebeğin dönemine uygun bir oyun grubuna dahil olarak hem bebeğin gelişimine katkıda bulunur hem de başka ebeveynlerle tanışıp deneyim paylaşabilirsiniz.

 

Bebek Zeka Geliştirici Oyunlar

Bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimsel olarak bir çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey, anne ve babasının ilgisiyle sevgisi ve onunla içinde bulunduğu döneme uygun oyunlar oynamasıdır.

Sevgiyle yapılan bebek bakımı beynin ve zekanın gelişimini destekler.

Bebeğin deneyim yaşamasına ortam hazırlamak da sağlıklı zeka gelişimi açısından büyük önem taşır.

 

Bebekler ve çocuklar söylediklerimizi değil, yaptıklarımızı dikkate alır.
Öğrenme bu şekilde gerçekleşir.

 

Yapabilecekleriniz:

  • Bebeğin gözlerinin içine bakarak ona şarkılar söyleyin.
  • Usul usul konuşarak ve gülümseyerek ona masaj yapın.
  • Altını değiştirirken onunla konuşun, ona şarkı söyleyin.
  • Kucağınıza alıp sallayın.
  • Görme ve duyma duyularının gelişimi için farklı yüz ifadeleri yapıp sesler çıkarın.
  • Bebekle konuşurken mutlaka göz teması kurun. Onunla konuşun. Bu gelişimsel olarak onu çok destekler.
  • Bebeğin koku duyusu çok güçlüdür. Ona farklı koku deneyimleri yaşatın.

Örneğin gül koklatın. Taze nane, yeni kesilmiş portakal kokusunu deneyimlemesine izin verin.

  • Bebeğin farklı kumaşlara temasını sağlayın.
  • Ona müzik dinletin.

Tekrar eden melodiler bebekler için çok dinlendiricidir çünkü anne karnında duyduğu seslere benzer.

  • Bebeği, ensesinden, dirseğinden ya da parmağından tutarak çok hafif sallayın.
  • Bedeninin bölümlerine hafifçe dokunarak adlarını söylemek de beden algısı açısından fayda sağlar.
  • Kol ve bacaklarına çok hafif egzersizler yaptırın.

Kas ve motor hareketlerinin gelişimine yararı olur.

  • Dil gelişimine yardımcı şarkılar ve parmak oyunları beynin gelişimi açısından önemlidir.
  • Mümkün olan en erken dönemde müzik ile tanıştırın.

Müzik ve matematik arasında çok güçlü bir ilişki var.

  • Ona kitap okuyun.

Az yazılı büyük resimli kitaplar alın.

  • Mümkün olan en erken dönemde bir kitap okuma rutini oluşturun.

Örneğin uyku öncesi gibi.

Süresinin ne kadar olduğu fark etmez, sadece bu düzeni oluşturmak bile bebeğin gelişimi açısından çok faydalı olur.

  • Nesneleri itme oyunu oynayın.

Bebekler nesnelerin hareket ettiğini ve bunu kendilerinin de yapabildiğini gördüklerinde çok mutlu olur.

  • Bebekle aynanın karşısına geçip değişik yüz ifadeleri yapın.

Dil çıkarın, gülümseyin, dişlerinizi gösterin.

  • Parmak kuklaları kullanarak masal anlatın, hikayeler oluşturun.
  • Uygun nesneleri üst üste koyarak kule oluşturun.

Zamanı geldiğinde kendisi blokları üst üste koyacak ve bundan çok zevk alacak.

 

Bebek Zekası ve Oyuncak

Oyuncak ve oyunlar bebeklerin beyin ve zeka gelişiminde çok önemlidir.

Ancak bebeğin ilk aylarında hiçbir oyuncak;

  • Onunla kurduğunuz iletişim,
  • İhtiyaçlarını zamanında sevgiyle karşılamak,
  • Dokunmak,
  • Masaj yapmak kadar gelişimsel destek sağlamaz.

O nedenle sağlıklı beyin ve zeka gelişimi için ilk yapmanız gereken koşulsuz sevgi ve ilginizi bebeğe vermeniz.

 

0-3 yaş beyin gelişimi için en duyarlı dönemdir.

 

Bu dönemde;

  • Bebek için olabildiğince sebep-sonuç ilişkisi yaratan,
  • Duyulara hitap eden,
  • Bebeklerin üretkenliklerini kullanmayı öğrenebilecekleri oyuncaklar tercih edilmeli.

Oyuncaklarla ilgili değineceğimiz diğer konular ise şöyle:

  • Bebeklik döneminde öncelikle sade ve ahşap oyuncakları seçmek öğrenme sürecinin daha rahat ve kalıcı şekilde ilerlemesini sağlar.

 

Ahşabın tenle teması duyuları da açacağından
beyin gelişiminde çok faydalıdır.  

 

  • Çıngıraklar, dişlikler, aynalar, 2-3 sayfalı kitaplar, duyu topları bebek için uygun oyuncaklardır.

Elleriyle kavradığı bu oyuncaklar, bebeğin parmaklarındaki sinir uçlarını uyararak beyin gelişimini destekler.

  • Bebek oturmaya başladıkça oyuncak çeşitliliği de artar. Ama hiçbir zaman ortamda fazla oyuncak bulundurmayın.

Çok fazla oyuncak bebeğin hiçbir oyuncağa gerekli zamanı ayıramamasına, onu keşfedememesine ve sonunda huzursuz olmasına yol açar.

Duyusal açıdan bir tatmin yaşayamayacağından bebek mutsuz olur.

Psychology Today dergisinde yer alan makale de bu durumu destekler nitelikte.

  • Bebek büyüdükçe el-göz koordinasyonu ve motor gelişimini destekleyecek oyuncaklar seçilmelidir.

Çok fazla ses çıkarıp bebeği gereğinden fazla uyaran oyuncaklardansa motor becerileri geliştirmeye yönelik, el becerisi gerektiren ve çok sesli olmayan oyuncaklar seçmekte fayda var.

Bu açıdan evde kullanmadığınız kutular, mutfak gereçleri oyuncak olarak bebeği çok mutlu eder.

Hemen hemen tüm anne ve babaların deneyimi oyuncak aldık ama o evdeki tencereyle, spatulayla oynuyor şeklindedir.

  • Bebeğin gelişimsel dönemine uygun bir oyuncak aldığınızda ve onu bebeğe sunduğunuzda bebeğin keşfetmesine izin verin.

Diyelim ki bir araba aldınız. Kapısını açmayın, bırakın bebek o kapıyı açmayı keşfetsin.

Bebekler için oyuncakla nasıl bir etkileşime girdiği, nasıl oynadığı önemlidir ve tabii bir de ebeveynlerinin oyununa dahil olması.

3 yaşına kadar;

  • Şekil yerleştirmeli kutular,
  • Yaşına göre yapbozlar,
  • Büyüklüğüne göre sıralamalı oyuncaklar,
  • Ahşap bloklar,
  • Legolar,
  • Müzik aletleri,
  • Manyetik tahtalar,
  • Tangram vb. oyuncakları tercih edebilirsiniz.

 

Bebek Zeka Gelişim Setleri

Çocuklar dünyayı oyunla keşfeder.

Bebek zeka gelişim setleri bebeklerin içinde bulunduğu ayın özelliklerine göre,

  • Motor,
  • Duyusal-sosyal,
  • Dil ve zihinsel gelişimlerine

yönelik olarak hazırlanmış, zengin içerikli ürünlerdir.

Bu setlerin amacı;

  • Çocukların sağlıklı gelişimine katkıda bulunmak,
  • Ebeveynlere çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerinde yardımcı olmak,
  • Öğrenirken eğlendirmektir.

Setlerin içinde genellikle,

  • Bebeğin ayına özel müzikler,
  • Bebekle yapılabilecek aktivite önerileri,
  • Aktiviteler için gereken malzemeler,
  • Bebeğin gelişim dönemine dair ebeveynin işine yarayacak bilgiler bulunur.

 

Bebek Zeka Kartları

Dünyayı beş duyu organımız sayesinde algılar ve de keşfederiz.

Bebekler gelişmiş bir koku ve dokunma duyusuyla dünyaya gelir.

Onlara uygun ortamı sağladığınız sürece koku ve dokunma duyusuyla birlikte diğer duyularını da geliştirme fırsatı bulurlar.

Zeka kartları olarak anılan etkinlik kartları doğumdan itibaren zihinsel gelişimi desteklemek amacıyla kullanılabilir.

Kartların bebeklerin dış dünyayı tanımasına çok büyük yararı vardır.

İlk üç ay, bebeğin retinası henüz gelişmediğinden ve kontrast renkleri daha rahat algıladığından siyah ve beyaz kartlar tercih edilmeli.

Bebeğin gördüğü siyah-beyaz görüntüler retina üzerinden beyne önemli görsel sinyaller gönderir.

Bu sinyaller bebeğin gelişimi açısından önemlidir, görsel gelişimi çok hızlandırır.

Üçüncü ay itibariyle, artık bu iki rengin arasına kırmızı eklenebilir.

Altıncı ayla birlikte, mavi ve sarıyla başlayarak diğer renkleri de kullanmaya başlayabilirsiniz.

Zeka kartları bebeğin,

  • Bilişsel,
  • Duyusal,
  • Motor,
  • Dil ve zihin gelişimine katkıda bulunur.

Zeka kartları sunumu yapan yetişkinin elinde olur.

  • Yetişkin, kartları düz bir zemine yayar.
  • Kartı göstererek bebeğin eline verir ve kartın üzerindeki şeklin, rengin veya resmin adını tekrar tekrar söyler.

Yumuşak bir ses tonuyla yapılan bu paylaşım her gün belli bir zaman diliminde bebeğin dikkat süresi göz önünde bulundurularak tekrarlanır.

Kart oyunu sağlıklı zihinsel gelişim açısından önemli bir sağ beyin geliştirme yöntemidir.

 

Bebekler İçin Zeka Geliştirici Oyuncaklar

Oyuncaklar erken çocukluk döneminden itibaren tüm çocukların hayatında çok önemli rol oynar.

Uzmanlar bebeklik döneminden itibaren oyuncaklarla etkileşimin çocuk gelişimi açısından çok gerekli olduğunun altını çizer.

Bebeklik döneminde zeka gelişimini destekleyen oyuncakları şöyle sıralayabiliriz:

İlk bebeklik döneminde,

  • Çıngıraklar,
  • Diş kaşıma oyuncakları,
  • Oyun halıları,
  • Dönenceler gibi oyuncaklar

bebeklerin duyu yoluyla nesneleri kavramalarına yardımcı olur.

  • Renk ve şekil tanıma,
  • Göz-el koordinasyonu,
  • Uzay-mekan farkındalığı ve diğer yaşamsal motor becerileri

bu yetenekleri desteklemek üzere tasarlanmış oyuncaklar yoluyla geliştirilebilir.

Aynı zamanda bazı oyuncaklar da çocuğun hayal gücü ve yaratıcılığını geliştirmekte faydalı olabilir.

  • Yap-boz gibi bazı oyuncaklar sabrı geliştirir.
  • Banyo oyuncakları hijyen kavramına ışık tutar.
  • İçi doldurulmuş hayvan oyuncaklar sadece sevimli birer nesne değil çocukların hayvanlarla tanışması ve farklı kumaşları keşfetmesi açısından çok faydalıdır.

Bazı oyuncaklar üzerlerine dokunduğunuzda sesler çıkarır, bu da bir bebeğin hayvan seslerini öğrenmesini sağlar.

Anne ve babaların oyuncak seçiminde çocuğunun yaş dönemine uygunluğu ve güvenliği göz önünde bulundurması gerekir.

Bebekler oyuncaklar aracılığıyla pek çok yeni bilgi edinebilir. Ancak unutulmamalıdır ki,

Bebeğin gelişiminde en önemlisi ebeveynlerin
bebekle kurduğu ilişki, diğer çocuklarla
arasındaki sosyal etkileşimdir.


Kısacası
;

Bebek büyüdükçe yaratıcılığını geliştirecek oyuncaklara ihtiyaç duyar.

Ancak bir bebeğin en önemli oyun arkadaşı her zaman belli bir zaman diliminde ona dikkatlerini sınırsızca sunan anne ve babası olacaktır.

Pedagog Elif Koca “Çocuğunuzu Ne Kadar Tanıyorsunuz” isimli kitabında bebeklerin gelişim dönemlerine göre oyuncakları ve yararlarını şu şekilde anlatır.

0-3 Ay Dönemi:

Hareketli, özellikle müzikli, parlak renkli ve basit biçimli olanları seçin. Bu tür oyuncaklar bebeğin dikkatini toplamasına ve şekilleri tanımasına yardım eder.

  • Plastik halka: El denetimini ve eşgüdümünü geliştirir.
  • Çıngırak: El denetimini ve el-göz uyumunu geliştirir, bebeğe bedenin bittiği, oyuncağın başladığı yeri, etki-tepkiyi öğretir.
  • Oyun minderi: Dokunma deneyimleri sunar, uzanmayı teşvik eder, etki-tepkiyi öğretir.
  • Müzikli-çekilen oyuncak: Etki-tepkiyi öğretir.


4-6 Ay Dönemi
:

  • Bez bebekler ve diğer yumuşak oyuncaklar: Düşsel oyuna teşvik eder, avutucu oyuncaklardır.
  • Yumuşak top: El-göz uyumunu geliştirir.
  • Ayna: Benlik kavramını besler.
  • Parlak renklerde ve farklı şekillerde yumuşak bloklar: Renk ve şekilleri tanımaya yardımcı olur.
  • Diş halkaları: Rahatsız diş etlerini rahatlatır.
  • Kumaş kitaplar: Dokunma deneyimi kazandırır, kitap sevgisini besler.
  • Oyun minderi: Etki-tepkiyi öğretir.

7-8 Ay Dönemi:

  • Bloklar: Boyut algısını güçlendirir, renk ve şekil tanımayı sağlar.
  • Toplar: El-göz uyumunu ve dengeyi sağlar.
  • Ayna: Benlik duygusunu geliştirir.
  • Tahta kitaplar: Eğlencelidir, sözcük dağarcığını artırır.

9-12 Ay Dönemi:

  • Kaplar: Nesne kalıcılığını öğretir.
  • Üst üste konan oyuncaklar: Boyut algısını güçlendirir.
  • Banyo oyuncakları: Ölçme ve tartmaya yardım eder, yeni ortamları keşfetmeye cesaretlendirir.
  • Birbirine geçen bloklar: Boyut algısını güçlendirir, yapılandırma becerileri kazandırır.

 

Bebeklerde Zeka Gelişimi İçin Doğru Müzik

Müzik bebeklerin zeka gelişimleri üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.

  • Müzik bebeği dinlendirir.
  • Bebeğin estetik duygularını geliştirir.
  • Dil gelişimini etkiler.
  • Ritme karşı duyarlılık geliştirmesini sağlar.
  • Müzik hem sağ beyne hem de sol beyne hitap eder, bütün-beyin gelişimi açısından eşsiz bir fırsattır.
  • Dil gelişimini desteklerken matematikle ilgili bölümü de harekete geçirir.
  • Müzik ruh halini değiştirir.

Bebek huysuzken, tatlı bir şarkıyla gülmeye başladığını görürsünüz.

  • Müzik bebek ve anne arasındaki bağı güçlendirir.

Müzik dinleyip dans ederken hem eğlenir hem de birbirinize güvenli bağlanmanın tadını çıkarırsınız.

  • Müzik uyku öncesinde bebeğin sakinleşmesi için etkili bir yöntemdir. Bebeğe hafif müzik ya da klasik müzik dinletebilirsiniz.

Bebek için en iyi müzik her zaman ebeveynlerinin sesinden duyduğu şarkılardır.

  • Hamilelik sürecinden itibaren klasik müzik ve hafif müzik dinletilen bebeklerde ritim duygusu gelişir.Bu da ince ve kaba motor kaslarının gelişimi üzerinde etkili olur.Seslere karşı daha hassas ve ayırt edici olmayı öğrenen bebekler, dil öğrenme konusunda da daha başarılıdır.

 

Bebekler İçin Müzik Seçerken Nelere Dikkat Etmeli

Bebekler için müzik seçerken dikkat edeceğiniz birkaç nokta, müziğin olumlu etkilerinden yararlanmanızı kolaylaştıracaktır.

  • Müziğin sakin ritimler içeren hafif ya da klasik müzik olmasına dikkat edin.

Mozart’ın bebekler üzerinde daha etkili olduğu bilinir.

  • Müzik dinlerken sesin çok yüksek olmamasına dikkat edin.
  • Ebeveyn olarak hangi müziğin rahatlamanıza yardımcı olduğunu bulun ve aynı etkiyi bebek üzerinde yapıp yapmadığını gözlemleyin.

Ayrıca bebeğinizle sevdiğiniz bir şeyi paylaşmak kadar güzeli yok. Eğlendiğiniz müzikleri bir de bebeğinizle dinleyin.

  • Bebeğinizle birlikte dans edebileceğiniz müzikler seçin.

Bu her iki taraf için de eğlenceli bir deneyim olur.

  • Bebekler için kaydedilmiş pek çok müzik albümü var. Piyasadaki bu albümleri deneyerek hangisinin bebeğiniz için daha rahatlatıcı, eğlendirici olduğunu araştırın.
  • Bebeğinize tekrar tekrar aynı şarkıları dinletin.

Bebekler tanıdık sesleri duymaktan büyük keyif alır.

 

Bebeklerde Zeka Gelişimi İçin Doğru Videolar

Bebeklik döneminde ebeveynler için bazı konular gerçekten zor.

Gelişimi desteklemek amacıyla medya kullanımı da bunlardan biri.

Bazı ebeveynler bebek büyütürken medyadan yararlanmayı doğru bulurken bazıları bebeklerini çizgi film, video gibi yayınlardan uzak tutuyor.

Çocuk gelişim uzmanları ise 2 yaş öncesinde bebeğin ekrana maruz kalmasının hiçbir faydası olmadığının altını çiziyor.

Bebeğin beyin gelişiminin büyük bölümü yaşamının ilk 2 yılında gerçekleşir.

Bu nedenle bebeklerin ve erken çocukluk dönemindeki bireylerin,

  • Çevrelerini keşfetmesi ve
  • Farklı görüntü, ses, tat ve dokularla ilgili deneyim kazanması gelişimsel öneme sahiptir.

Ebeveynleriyle yüz yüze kaliteli zaman geçirmek, akranlarıyla bir arada olmak çevrelerindeki dünyayı keşfetmenin iyi birer yoludur.

Bu da sağlıklı bir beyin ve zeka gelişimini destekler.

Özellikle 18 ayın altındaki bebeklerin ekranla hiçbir temasının olmaması önemli.

Bu kuralın bozulabileceği tek istisna ise uzaktaki aile büyükleri ve akrabalarla yapılan görüntülü konuşmalar.

Çünkü bu zaman dilimi de başkalarıyla geçirilen kaliteli zaman dilimine girer.

Özetle;

2 yaş altındaki bebekler için medya kullanımı herhangi bir yarar sağlamaz.

Uzmanlar bebeğin beyin gelişimini desteklemek isteyen ebeveynlere bebekleriyle basit oyunlar oynamalarını öneriyor.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma ahşap bloklarla oynamak gibi basit aktivitelerin 18 aylık bir bebeğin dil becerilerini altı ay sonunda geliştirdiğini ortaya koyuyor.

 

Bebeklerde Zeka Gelişimi İçin Tablet ve Cep Telefonları Tehlikeli Mi?

Bebeklerin zeka gelişimi üzerinde tablet ve cep telefonlarının etkisi uzmanlar tarafından en çok tartışılan konulardan biri.

18-36 ay arasındaki çocuklarda yapılan bir araştırmada çocukların eline oynamaları için iPad verildi ve bu sırada çocuklara isimleriyle seslenildi.

Çocukların büyük bölümü önlerindeki iPad’e kendilerini öyle bir kaptırmıştı ki isimlerini duymadılar bile. Ne zaman ki iPad ellerinden alındı, çocuklar konuşmaya ve sosyalleşmeye, çevreleriyle ilgilenip yaratıcı fikirler sunmaya başladılar.

Çocuklar büyüdükçe daha karmaşık ve yaratıcı hale gelir. Ancak bu gelişim daha çok oynanan oyunlar ve genişleyen kelime dağarcığı ile mümkün olur.

Oyun oynamayan, başkalarıyla etkileşim halinde olmayan, hayal gücünü kullanmayan çocuklar,

  • Yaratıcı sorun çözmeye dair doğal yeteneklerini kaybetmeye başlayabilir ve
  • Entelektüel gelişimleri düşüşe geçebilir.

Bir araştırmaya göre;

Çocuklarını sakinleştirmek için mobil cihazlarını kullanan ebeveynlerin çocukları,

  • Kendi kendilerini sakinleştirmek ve
  • Davranışlarını kontrol etmek konusunda sağlam bir altyapı geliştirmekte yetersiz kalabiliyor.

Araştırmacılar 3 yaş sonrasında ise tablet ve cep telefonlarının ebeveyn kontrolünde kullanılması gerektiği görüşünde.

Uzun ve etraflıca yapılan çalışmalar sonrasında geliştirilen erken öğrenmeye yönelik

  • Televizyon programları,
  • Elektronik kitaplar ve
  • Mobil cihazlardaki

okumayı öğrenmeye yardımcı uygulamalar, çocuklarda kelime dağarcığını geliştirmek ve okuduğunu anlamak açısından faydalı olabilir.

Ancak burada da kilit nokta bu tür bir öğrenmeye okul yaşına yakın bir zamanda fırsat tanımak.

Aslında ebeveynlere teknolojinin okul öncesi dönemden itibaren dozunda ve yerinde kullanımının tesisinde çok iş düşüyor.

Çocuklarına örnek olmak açısından ebeveynlerin de dijital cihazların kullanımında,

  • Dengeli olması,
  • Gerektiğinde bu cihazları kapatıp çocuklarıyla gerçekten birlikte oldukları bir zaman dilimini paylaşmaları gerekiyor.

Madalyonun diğer yüzünde ise cep telefonu ve tabletlerin bebeklerin beyin gelişimi açısından zararlı ışınlar yayıp yaymadıkları yatıyor.

Bu cihazlardan yayılan ışınların beyne kesin zarar verdiğine dair bir çalışma henüz yok.

Ayrıca bu cihazların, çocukların görme yeteneğini bozduğunu ya da fiziksel başka olumsuz etkileri olduğunu söylemek de o kadar kolay değil.

Peki bu cihazların hiç mi zararı yok? Elbette var.

Erken çocukluk döneminin büyük bölümünde bu cihazlara maruz kalan çocuklar yaratıcı düşünmeye yeterince vakit bulamıyor.

Tablet ve cep telefonları beyin kapasitesini geliştirmeye yönelik fiziksel oyunlardan çocukları alıkoyarak belki de daha sonra telafisi olmayacak bir entelektüel yetenek kaybına yol açıyor.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin blog’unda yayınlanan makale tam da bundan söz ediyor.

Makale yetişkinlerle ilişkide olmanın beyin gelişimi için en gerekli aktivitelerden biri olduğunun altını çiziyor.

 

Bebeklerde Duygusal Zeka Gelişimi

Bebeklerde duygusal zeka gelişimi sağlıklı bireysel ilişkiler kurmak, bireysel gelişim sağlamak ve farkındalıklı bir yaşam açısından çok önemlidir.

Bebekler öfke, mutluluk, şaşkınlık, korku, üzüntü gibi temel duygularla dünyaya gelir.

Daha karmaşık duyguları ise (kıskançlık, utanma, suçluluk gibi) 2 yaşından itibaren öğrenmeye başlar.

Duyguları tanıyabilme yeteneği çocuk büyüdükçe gelişir.

Duygusal açıdan gelişmiş bireyler,

  • Kendileriyle barışıktır,
  • Neşeli ve iyimserdir,
  • Fedakar ve destekleyici kişilerdir,
  • Etkin iletişim kurarlar,
  • Kendilerine güvenirler,
  • Hedef koymak ve hedefe yönelik çalışmak konusunda iyidirler,
  • Anda yaşarlar,
  • Duygularını fark eder ama duygularına yenik düşmezler.

Duygusal zeka açısından gelişmiş bir birey yetiştirmek için bebeklikten itibaren dikkat edilmesi gerekenler:

  • Bebeğin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını zamanında, sevgi ile karşılayın.

Emzirme, dokunma, şarkı söyleme, konuşma gibi.

Bebek bu şekilde dünyanın güvenli bir yer olduğunu ve kendisinin değerli bir varlık olduğunu kavrar.

 

Güvenli bağlanma yaşayan bebekler ileride
kendilerinin ve başkalarının duygularını
fark etme konusunda daha iyidir.

 

  • Bebeğiniz huysuzluk yaptığında, ağladığında ona karşı şefkatli ve sabırlı olun.

Acıkma ağlamasıysa, “acıktın, o yüzden ağlıyorsun” şeklinde yaklaşın.

Bu, bebeğin kendi duygularını anlamlandırması konusunda çok yardımcı olacaktır.

  • Bebekler ve çocuklar gözlem yoluyla öğrenir. Ebeveyn olarak kendi duygularınızın farkında olun.

Aile içinde de duygularınızı dile getirin, eşler olarak da duygularınızı paylaşın.

  • Bebeğinize kitap okuyun.

Kitap okumak duygusal zekayı geliştiren en temel faaliyetlerden biridir.

 


 

Umarım size fayda sağlayan bir içerik okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur ve yorumlarınızla katkıda bulunursunuz. Deneyimlerinizden faydalanmak bizi mutlu edecek ve kendimizi geliştirmemizi sağlayacaktır. Teşekkürler.

 

Kaynaklar: psychologytoday.com, developingchild.harvard.edu, sciencedaily.com, health.harvard.edu, www.ncbi.nlm.nih.gov, awareparenting.com, childdevelopmentinfo.com, hopkinsmedicine.org, princeton.edu, eagleman.com, Beyin: Senin Hikayen (David Eagleman), Çocuğunuzu Ne Kadar Tanıyorsunuz? (Elif Koca)

 

 

 

 

0 Shares
6 comments
  1. Okudugum en detayli ve guvenilir turkce kaynak olmus yaziniz. Referans gostermeniz, gosterdiginiz referanslarin guvenilirligi, yazinizin icerigi herbiri bakim verenin kafasindaki sorulara isik niteliginde. Tesekkurler

    1. Merhaba Sevda Hanım, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazılara okuyucu yorumu almak inanın çok kıymetli. Sevgilerimle

  2. Merhaba, öncelikle bu güzel yazı için çok teşekkürler. Aklımdaki birçok soruya cevap oldu. İhtiyacı olacağını düşündüğüm her anne ve anne adayıyla blogunuzu paylaşacağım. İnanılmaz faydalı mutlaka herkes tarafından okunmalı. Tekrar çok teşekkürler.

    1. Yaprak Hanım merhaba, yorumunuz çok mutlu etti bizi. Çok teşekkür ederiz. Okuyucu yorumları bizim için çok kıymetli. Hazırladığımız içeriklerden fayda sağlandığını bilmek inanılmaz bir motivasyon kaynağı. Yazma inceliği gösterdiğiniz için çok teşekkürler. Sevgilerimle…

    1. Yorumunuz için çok teşekkürler. Zihinlere düşebilecek sorulara yanıt vermeye çalıştık. Araştrıması ve yazması zevkli ama zor bir konuydu. Tüm okuyucularımıza faydalı olmasını dileriz. Sevgilerimle

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like