Güvenli bağ, bağlanma teorisi, PACE yöntemi,

Çocuk ve Yetişkin Arasında Güvenli Bağ Kurmak

0 Shares
0
0
0

Güvenli bağ kurmak, bebeğin yaşamındaki en önemli dayanaklardan biridir.

Bebeğin fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminin anahtarıdır.

Kendine güvenin, güvende hissetmenin, öz farkındalığın, öğrenme isteğinin ve duyarlılığın temelidir.

Yazımızda çocuk ve yetişkin arasındaki güvenli bağlanmanın temellerini anlatıyoruz.

Güvenli bağlanma nedir?

Güvenli bağlanma, bebek ve ebeveyni arasında kurulan sözsüz iletişimin oluşturduğu duygusal bağlantıdır.

Çocuk Psikolojisi ve Bağlanma konusundaki çalışmalarıyla bilinen Profesör Alan Sroufe, bağlanmayı bebeğin duygu düzenlemesi (regulasyon) ve keşif yapabilmesine hizmet eden ilişki olarak tanımlar.

Bağlanma bebeğin, bakım veren kişinin duyarlı gözetimi altında derin ve daimi güven geliştirmesi durumudur.

Yenidoğan ve ebeveyn arasında güvenli bağ

Bir yenidoğan bebeği düşünelim.

Bebeğin en temel ihtiyacı nedir? Sevgi.

Peki diğer ihtiyaçları?

• Sıcaklık
• Fiziksel temas
• Annenin ve babanın sakin sesleri
• Yumuşak hareketler
• Kalp atışı sesi
• Yetişkinlerin duyarlı tepkileri
• Ağlamalarına yanıt verilmesi
• Acıktıklarında emzirilmeleri
• Gereken sıklıkta bez değişimi
• Aşırı uyarandan korunmaları

 

Bebeğİn İhtiyaçlarını sevgİyle karşıladığınızda zaten güvenlİ bağlanmanın karşılıklı temellerİnİ atmış olursunuz.

İdeal olan bebeğin anne ve babasıyla güvenli bağlanma yaşamasıdır.

Ama hayat bazen ideal şartları sunmayabilir.

Bu durumda bakım veren kişinin sunduğu sevgi dolu duyarlı ortam, bebeğin güvenli bağ kurmasına olanak tanır.

Güvenli bağlanmanın yaşamda etkisi

Yaşamın ilk iki yılında kurulan sağlam ilişki (anne/baba ya da bakım veren kişi ile çocuk arasındaki) çocuğun okulda ve hayatta kim olacağını belirleyen ana göstergedir.

UCLA Tıp Fakültesi psikiyatri klinik profesörü Dan Siegel, insanoğlunun erken bağlanma deneyiminin sahip olduğu niteliğin, insanın gelişimindeki en önemli etken olduğunu söyler.

Gerçekten güvenli bağlanma, tüm hayatın üzerinde yükseldiği bir temeldir.

Güvenli bağlanmanın fonksiyonları nelerdir?

Araştırmalar güvenli bağlanmanın en az 3 önemli fonksiyonundan söz eder.

• Güven ve güvenlik hissi sağlar.
• Öz düzenleme yapmak konusunda yetkinlik geliştirir (Stresi azaltır, neşe yaratır ve sakinliği destekler).
• Keşif için güvenli bir zemin oluşturur.

Ebeveyniyle ya da bakım veren kişiyle güvenli bağlanma yaşayan bir çocuk, güvende olduğunu ve anlaşıldığını hisseder.

Çocuğun sinir sistemi sakin ve sağlıklı bir zemin üzerinde gelişir.

Çocuğun gelişmekte olan beyni ona çok önemli bir hediye verecek şekilde kendini düzenler: Güvendeyim inancı.

İşte bu inanç; öz farkındalık, kendine güven, empati ve öğrenme isteğine doğru çocuğunuza eşlik eder.

Güvenli bağlanma nasıl oluşur?

Güvenli bağlanmanın temellerini ebeveyn ya da bakım veren kişinin kendi ihtiyaçlarının farkında olması oluşturur.

Kendinize verdiğiniz önem, gösterdiğiniz öz şefkat bebekle güvenli bağlanma oluşturmanız yolundaki en önemli adımdır.

Kendİ sİnİr sİstemİnİzİ düzenleme yeteneğİnİz bebeğİnİzle kuracağınız sağlıklı İletİşİm ve bağın da anahtarıdır.

 

Bunun için de planlı bir gayret içinde olmak gerekir.

Bebeğinizle güvenli bağlanma oluşturmak için aşağıdaki önerilerimize göz atınız:

Kendinize zaman ayırın. Bu zaman diliminde size iyi gelen faaliyetlerde bulunun.

Bir arkadaşınızla telefonda konuşun, uzun bir banyo yapın, kitap okuyun, kahve içip dinlenin ya da hiçbir şey yapmadan öylece durun.

Mutlaka size iyi gelen birşeyler vardır. Henüz bilmiyorsanız da eninde sonunda keşfedersiniz. Bu işin peşini bırakmayın.

• Yeterince uyku uyumaya çalışın. Bunun için eşiniz/partneriniz/evdeki yardımcınızdan destek almaktan çekinmeyin.

Örneğin bebeğe bir gece siz bakın, bir gece babası ya da evdeki yardımcı.
Bekar bir anne iseniz, bebekle zaman geçirmek konusunda istekli bir yakınınızdan destek alabilirsiniz.

• Yardım isteyin. Evin düzenini sağlamakta, yemek yapımında, bebek bakımında eşiniz, partneriniz, aileniz ve arkadaşlarınızdan yardım talebinde bulunun.

Herşeyi siz yapmak durumunda değilsiniz.

Herşeyi kontrol de edemezsiniz.

Ancak gerektiğinde destek alarak, yardım isteyerek kendi sinir sisteminiz üzerinde kontrol sağlayabilirsiniz.

Psikolojik destek ihtiyacındaysanız, işin profesyonellerinden yardım alın.

Kendinize vereceğiniz terapi hediyesi, kendinizle ilgili pek çok şeyi keşfetmenizi sağlayacaktır. Ve bunun değeri paha biçilmezdir.

Kendinizi sakinleştirmenin yollarını arayın. Stres olduğunuzda, tükenmiş hissettiğinizde bebeğinizle iletişime girmeden önce mutlaka sakinleşin.

Diyelim ki bebek ağlıyor. Elinizden geleni yaptığınızı düşünüyorsunuz ama o saknleşmiyor. Artık tükenmiş haldesiniz.

Yeni bir müdahaleye başlamadan önce durun. Önce kendinizi sakinleştirin. Örneğin bir nefes egzersizi yapın. Yüzünüzü yıkayın.

İmkanınız varsa kısa bir yürüyüş yapmayı deneyin. Manzara değişimi, hareket etmek iyi hissettirebilir.

Bebekle güvenli bağ kurmanın yolları

Bebekle güvenli bağ kurmak için öncelikle içgüdülerinize güvenin.

Dışarıdan gelen uyarılar ve uyaranların amacı size yardım etmek olsa da en doğru yolu, bebekle aranızdaki o tatlı iletişim gösterir.

• Bebeğin ihtiyaçlarına zamanında cevap verin.

Karnı aç mı? Bezi temiz mi? Gazı mı var? Yoksa sadece kucağa alınmak ve ten tene temas mı kurmak istiyor?
Peki uyku? Bebek uykuya geçişte desteğinize ihtiyaç duyabilir.

• Bebeğinizi emzirin.
Emzirmek, beslenme ritüeli olmanın yanı sıra bebekle anne arasında kurulan iletişim köprüsüdür.

Bebek kalp atışınızı duyar, kokunuzu alır, ten tene temas ona kendini güvende ve sıcak hissettirir.

• Biberonla beslerken bebekle göz teması kurun.
Göz teması bebeğe kendini güvende hissettirir. Sizin varlığınızı hissetmek bebeğe huzur verir. Bebek ayrıcalıklı bir hisle beslenmesini sürdürür.

• Bebeğe masaj yapın.
Masaj, rahatlatıcı etkilerinin yanı sıra bebekle anne ya da bakım veren kişi arasında kurulan bir köprüdür.

• Telefonu elinizden bırakın.
Bebekle kaliteli iletişim o an sadece bebekle olmayı gerektirir.

Telefon, sosyal medya, televizyon o anı yaşamanızı engeller. Çünkü dikkatiniz bu iletişim araçlarından aldığınız uyaranlardadır.

• Ten tene temas içinde olun.
Bebeği kucaklayın, kucağınızda sallayın.

Belki kanguruya koyduğunuz bebeğinizle yürüyüşe çıkabilirsiniz.

Bu şekilde evde yapmanız gerekenleri yapmanız da mümkün. Hem bebeğinizle ten tene temas içindesiniz hem de onu gündelik hayatınıza dahil ediyorsunuz.

• Ağlamalarına zamanında ve sakince cevap verin.
Özellikle ilk 3 ay ağlamaların yoğun olduğu bir dönemdir. Ve bu ilk aylar güvenli bir ilişki kurmak açısından çok önemlidir.

Unutmayın bebekler ihtiyaçlarını ifade etmek için ağlarlar.

Bebek ihtiyacı olanı aldığında daha fazlasını istemez.

Ağlamalarına ve ihtiyaçlarına zamanında karşılık bulan bebek güven duymayı öğrenir.

Ve tüm yaşamı, kendisine bakım veren kişiyle oluşturduğu güvenli bağlanma üzerinden yaşar.

Güvenli bağlanmanın yararları nelerdir?

Güvenli bağlanma bebeğinize size güvenmeyi öğretir.

Bebek sizinle duyguları yoluyla iletişim kurabileceğini hisseder.

Bu durum başkalarına da güven duymanın yolunu açar.

Bebek ve anne ya da bakım veren kişi güvenli bağlandıkça bebek öz farkındalık konusunda gelişir. Başkalarıyla sevgi ve empati ilişkisi kurmayı öğrenir.

Güvenli bağlanma bebeğİn sosyal ve duygusal gelİşİmİnİ sağlar.

İletişim ve ilişkilerden sorumlu beyin bölümlerinin en iyi şekilde büyümesine ve gelişimine yol açar.

Tüm bunlar çocuğun ileride dünya ile kuracağı sağlıklı ilişkinin temelidir.

Yetişkin ilişkilerinde çok kıymetli olan empati, anlayış, sevgi ve diğerlerinin sorumluluğunu alabilme gibi niteliklerin temeli ilk önce bebeklikte atılır.

Güvenli bağlanma yaşayan çocuklar nasıl olur?

Güvenli bağlanma bir çocuğun hayat boyu kendisiyle ve başkalarıyla kuracağı sağlıklı ve sevgi dolu ilişkinin temelini oluşturur.

Helpguide.org uzmanları güvenli bağlanma yaşayan bir çocuğun aşağıdaki yetilere sahip olabileceğini anlatıyor:

• Tatmin edici yakın ilişkiler kurar.
• Duygusal denge sağlar.
• Kendine güven duyar.
• Stresli durumlarda sorun çözme becerisi gelişir.
• Duygularını paylaşma; gerektiğinde yardım ve destek alma konusunda yetkin olur.

​Güvenli Bağlanmanın Önemi

Çocuklarıyla güvenli bağlanma ilişkisi kuran ebeveynler onlara güvende olduklarını, sevildiklerini ve değer gördüklerini hissettirir.

Güvenli bağlanmada çocuk ve ebeveyni arasındaki fiziksel, duygusal ve psikolojik ilişki çocuğa zor zamanlarında sığınacak bir liman, her daim güvende hissedeceği bir ortam sağlar.

Çocuk dünyayı bu duygularla keşfetmeye başlar.

Tüm bunlar sağlam bir benlik oluşumu, sağlıklı sosyal ilişkiler, merak, mental esneklik gibi yetkinliklerin altyapısını oluşturur.

Güvenli Bağlanma ve Pace Yöntemi

Birçok araştırmacı ve kuramcı güvenli bağlanma konusunda çalışmalar yapmış ve farklı ebeveynlik yöntemlerini ortaya koymuştur.

Klinik psikolog Daniel A. Hughes tarafından geliştirilen Pace Yöntemi de güvenli bağlanma oluşturmada etkili olduğu düşünülen bir ebeveynlik yaklaşımıdır.

PACE’in yaşandığı ortamda çocukla kurulan iletişim güçlü ve etkilidir.

Çocuk koşulsuz kabulle büyür.

Ebeveynler çocukların temel ihtiyaçlarını karşılayıp güvenliklerini sağlarken kendilerini ifade etmelerine fırsat tanır, hareket özgürlüklerini destekler ve onlara gerçekçi sınırlar koyar.

Pace’i temel alan ebeveynlikte hem çocuğun hem de ebeveynin hakları vardır.

Herkes ortamın bir getirisi olarak karşılıklı haklara saygı duyar.

​Pace’i oluşturan unsurlar

PACE’i (Playfulness, Acceptance, Curiosity, Empathy) oluşturan unsurlar oyunseverlik, kabullenme, merak ve empatidir.


Oyunseverlik
Bir bebek ya da çocukla ilişki kurmanın en temel yolu oyundur.

Çocuğun liderliğinde ve tüm varlığınızla katıldığınız bir oyun, çocuğa kabul gördüğünü, sevildiğini ve anlaşıldığını hissettirir.

Oyun sırasında eğlenebilmek, esnek bir tutum sergileyebilmek, öğretmen edasından uzaklaşıp oyuna kendini bırakabilmek çocukla güzel bir etkileşim yaratır.

Ebeveyn oyunseverliğini mimikleri, ses tonu, göz teması, jestleri, duruşu ve dokunmalarıyla ifade eder.

Oyunseverlik aynı zamanda bir stres avcısıdır. Sakinleştirir, gevşetir.

​Kabullenme
Koşulsuz kabülü hisseden bebek ya da çocuk hiçbir zaman reddedilme, küçümsenme riski altında olmadığını bilir.

Sinir sistemi bunun verdiği güvenle gelişir.

Çocuk kendine güvenen bir birey olur.

Açıkgörüşlü, hoşgörülü ve farkındalıklı bir tutum geliştirir.

Davranışına eleştiri aldığında bunun sadece o davranışla ilgili olduğunun farkına varır. Varlığıyla ilgili bir tehdit hissetmez.

​Merak
Burada sözü edilen merak çocuğun davranışının arkasındaki nedenleri anlamaktır.

Merak, çocuğu keşfetmeye yöneliktir.

Yargılayıcı olmadan anlamaya çalışmayı içerir.

Çocuğa doğru ve yanlış anlatımıyla yaklaşmak otomatikman bir yargı içerir.

Davranışlarının yargılandığını hisseden çocuk ebeveynin merakını giderecek açıklıkta bir iletişim kurmaktan kaçınır.

İlişkiyi olumlu yönde yönetecek olan yetişkindir. Ve bu noktada kabullenici tavır açık ilişki kurmaya götüren en önemli yoldur.

Ebeveynin bu ilişkide temel motivasyonu çocuğu anlamak olmalıdır.

Empati
Empati kişinin kendisini karşıdakinin yerine koyup o kişinin duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmasını ifade eder.

Çocuk üzüldüğünde soluğu ebeveyninin yanında alır. Çünkü güvende hissetmiyordur; öfkelidir.

Ebeveyn çocuğun üzüntüsünü anladığını ve ona yardımcı olmaya çalıştığını göstererek empatik bir tutum sergiler.

Çocukla kurulan empatik ilişki, çocuğa yetişkin için önemli olduğunu, her zaman onun yanında olmanın öncelik olarak görüldüğünü anlatır.

Bunun sonucu olarak çocuk kendini değerli ve güvende hisseder.​

 

 

Düşüncelerini ve deneyimlerini benimle paylaşan okuyucularım içeriklerimi zenginleştiriyorlar. Önerilerinizi başka insanlara ulaştıracağım için katılımız beni mutlu edecek. Tekrar görüşmek dileğiyle…

 

Kaynaklar: developmentalscience.com, babycenter.com, caringforkids.cps.ca, helpguide.org

 

0 Shares
1 comment
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir