Doğum Sonrası Depresyon, Annelik hüznü, Doğum sonrası depresyon testi, depresyon testi, postpartum depresyon

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum): Belirtiler, Tedavi, Tavsiyeler ve Akıllardaki Soruların Cevapları

0 Shares
0
0
0

Doğum sonrası depresyonu (postpartum depresyonu) incelediğimiz bu makalede depresyonu tüm yönleriyle ele aldık. Bu durumu yaşayan annelere deneyimlerini sorduk.

Bebeğinin doğumuyla birlikte yıpratıcı hisler içinde savrulan kadınlar neler yaşamış? Bu zor dönemi nasıl aşmışlar, anlattık.

Amerikan Psikoloji Derneği (APA), bebeğin doğumunun ardından annenin kendini gergin, üzgün, endişeli, yalnız, yorgun ve ağlamaklı hissettiği “annelik hüznü”nün sık karşılaşılan bir durum olduğunu belirtir.

Makalemizde annelik hüznüyle ilgili de bilgi edinecek doğum sonrası depresyon ile arasındaki farkı anlayacaksınız.

Doğum sonrası depresyon annelik hüznünden çok daha ciddi bir durumdur ve tedavi gerektirir.

Yaygın görülür. En büyük sorun, annenin hissettiklerinden dolayı utanç duymasıdır.

Çoğu kişi bu nedenle tıbbi destek almaz. Mücadelesini tek başına sürdürür.  Oysa bu çok zor ve de gereksizdir.

Umarız bu makaleyi okuyan kadınlar duygularının farkına varır. Ve de gerektiğinde destek almaktan kaçınmaz.

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum) Nedir?

Doğum sonrası depresyon (postpartum depresyon) anneleri doğum sonrasında etkileyen ciddi bir duygudurum bozukluğudur.

Doğumla birlikte gelen,

  • Kimyasal
  • Sosyal ve
  • Psikolojik değişikliklerle bağlantılı olduğu düşünülür.

Doğum sonrası depresyon pek çok yeni annenin yaşayabileceği olumsuz,

  • Fiziksel,
  • Duygusal,
  • Zihinsel ve
  • Davranışsal değişimleri anlatır.

Doğum sonrası annenin duygu durumundaki olası olumsuz değişimler

Doğum sonrası depresyon yaşayan bir kadının duygu durumunda pek çok olumsuz değişim olabilir.

Depresyon yaşayan yeni anne aşağıdaki durumları yaşayabilir:

  • Yoğun depresif ruh hali
  • Aşırı ağlama
  • Bebeğe bağlanmada zorluk
  • Kötü bir anne olduğuna dair yoğun düşünceler
  • Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma hali
  • Uyuyamama ya da ihtiyacından çok daha fazla uyuma
  • Aşırı yorgunluk hali
  • İştah kaybı ya da aşırı yeme
  • Eskiden zevk alınan aktivitelerden zevk alamama
  • Yoğun asabiyet, öfke
  • Yoğun umutsuzluk hali
  • Değersizlik, utanç, suçluluk ve yetersizlik hissetme
  • Huzursuzluk
  • Yoğun endişe ve panik hali
  • Karar vermede güçlük, dikkatini toplayamama, net düşünememe
  • Bebeğe ve kendine zarar verme düşüncesi
  • Yinelenen ölüm veya intihar düşüncesi

Doğum sonrası depresyon belirtileri doktor desteği almayı gerektirir. Yoksa,

  • Yaşam kalitesi ciddi anlamda bozulur.
  • Anne bebeğiyle ilgilenemez.
  • Depresyon hali çok uzun süre devam eder.

Profesyonel yardım ve hasta işbirliğiyle depresyon tedavi edilir.

Doğum Sonrası Annedeki Hormonal Değişim

Doğum sonrası annenin bedeninde yaşanan kimyasal değişimler, hormonlardaki hızlı düşüşe işaret eder.

  • Kadın üreme hormonları östrojen ve projesteron hamilelik sırasında 10 kat artar.
  • Doğum sonrasında bu hormonların seviyeleri hızla düşer.
  • Doğumdan sonraki 3. günde bu hormonların seviyeleri hamilelik öncesi seviyelerine çıkar.

Depresyon ve hormonal değişim arasındaki bağlantı hala net değil.

Ancak uzmanlar annenin bedeninde yaşanan bu ciddi hormonal değişimin depresyona yol açabileceğine işaret eder.

Bu kimyasal değişimlerin yanı sıra bebek sahibi olmanın getirdiği,

  • Psikolojik ve
  • Sosyal değişiklikler de depresyon için zemin oluşturur.

Doğum sonrası depresyon karakter zayıflığı ya da şımarıklık değildir. Kimi zaman bir doğum komplikasyonu olarak değerlendirilir.

 

Stanford Üniversitesi doğumdan sonra tiroid hormonu seviyesinin de düşebileceğini belirtir. Bu durum doğum sonrası depresyona benzer semptomlara yol açabilir.

Aslında annenin doğum sonrası kendine özen göstermesi en az hamilelik döneminde olduğu kadar önemlidir.

Kadınlar genellikle doğum sonrası bebeğin doktor kontrollerini aksatmaz. Ancak kendi kontrolleri için zaman ayırmazlar. Oysa bir bebek için annesinin her açıdan sağlıklı olması herşeyden önemlidir.

 

Sağlıklı olmayan bir anne bebeğine de dilediği bakımı veremez.

 

Eğer doğum sonrası depresyon yaşadığınızdan şüphe ediyorsanız, hızla destek almanızı öneririz.

Ancak bu şekilde belirtilerin üstesinden gelip bebeğinizle ve kendinizle güçlü bağlar kurabilirsiniz.

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum) Belirtileri Nelerdir?

Doğum sonrası depresyon belirtileri kişiden kişiye değişir.

Genellikle,

  • Çalkantılı ruh halleri ile
  • Öfke, asabiyet,
  • Tükenmişlik,
  • Aşırı ağlama,
  • Bebekle bağlanmada güçlük,
  • Kaygı ve korku durumlarının bir karışımı şeklindedir.

En sık doğumdan sonraki ilk birkaç haftada ortaya çıkar.

Bazı durumlarda doğumdan önce başladığı ya da doğumdan uzun zaman sonra (ilk 1 yıl içinde) yaşandığı da görülür.

Kendinizde ya da bir yakınınızda doğum sonrası depresyondan kuşku duyuyorsanız,

  • Aile ve arkadaşlardan uzaklaşma,
  • İştah kaybı,
  • Yalnızlık hissi,
  • Suçluluk,
  • Kapana kısılmışlık hali ve
  • Genel motivasyon kaybı şeklindeki belirtileri takip edin.

Bu durumdaki bir kadın kendisinden ve yaşamdan zevk alamaz, dikkatini tam anlamıyla hiçbir şeye veremez. Gündelik yaşamın gereklerini yerine getiremez.

Doğum sonrası depresyonun farklı pek çok tipi vardır. Ve doğru teşhisi ancak bu işin uzmanı doktorlar, psikolog ve psikiyatristler koyabilir.

Duygusal Değişimler

Doğum sonrası depresyonun yarattığı duygusal değişimler anneyi hırpalar.

Bunlar,

  • Ortada gerçek bir sebep yokken uzun süreli ağlama,
  • Duygu durumlarındaki sık değişimler. Örneğin sakinlikten asabiyete doğru hızlı geçişler,
  • Kolay öfkelenme,
  • Günlük işleri yapmayı engelleyecek düzeyde kaygı ve korku,
  • Utanç, suçluluk veya umutsuzluk duyguları,
  • Aşırı üzüntü ve umutsuzluk hali.

Zihinsel Belirtiler

Doğum sonrası düzeni ve temposu değişen hayat, anneyi birtakım zihinsel zorluklarla baş başa bırakabilir.

Eğer aşağıdaki zihinsel belirtiler sizde ya da bir yakınınızda iki haftadan uzun bir süredir varsa, bir doktora danışmanızı öneririz.

  • Odaklanma sorunu,
  • Unutkanlık,
  • Kolay kafa karışıklığı,
  • Karar verememe hali,
  • Kendini, kendi duygu ve davranışları nedeniyle suçlama hali.

Fiziksel Belirtiler

Yenidoğan bir bebeğe sahip olmanın getirdiği birçok fiziksel yorgunluk belirtisi yaşamanız normaldir.

Ancak bu belirtiler artık,

  • Dayanılmaz bir hal aldıysa
  • Sizi gündelik yaşamdan kopardıysa,
  • Uzun süreliyse;
  • Bu belirtilere duygusal ve zihinsel belirtiler de eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden bir doktora danışmanız önemlidir.

Peki nedir bu belirtiler?

  • Baş ağrısı
  • Kas sancısı ve ağrısı
  • Karın ağrısı
  • Kronik halsizlik
  • Enerji kaybı
  • İştahsızlık ya da çok yeme hali
  • Uykusuzluk
  • Çok uyumak

Davranışsal Belirtiler

Harvard Üniversitesi‘nin bir bildirisinde belirtildiği gibi bebekliğinde, annesinin depresyon geçirdiğine tanıklık eden çocukların ergenlik çağında stres hormonu (kortizol) seviyeleri yüksek olabiliyor.

 

Depresyondaki anne, bebeğe sevgi ve şefkatini sunmakta yetersiz kalabilir.

 

Bebeklerin en büyük ihtiyacı olan ebeveyn ilgisi eksikliğinde bebek de stres yaşayabilir.

Bebeklerde stres makalemizde konuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Aşağıdaki davranışsal belirtileri kendinizde veya bir yakınınızda fark ediyorsanız, lütfen vakit kaybetmeden destek almayı deneyin.

  • Kendi kabuğuna çekilmek (Eşten, arkadaşlardan, aileden uzaklaşmak)
  • Bebekle yalnız kalmayı istememek
  • Bebeğe bakmaktan, onunla bağ kurmaktan kaçınmak
  • Eskiden yapmaktan zevk aldığı hiçbir şeyi yapmak istememek
  • Başkalarına yönelik öfke patlamaları
  • Görev ve sorumlulukları reddetmek

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum) Normal Midir?

Doğum sonrası depresyonu tüm yeni anneler yaşayabilir.

Bu durum bir kereden fazla da gerçekleşebilir.

Doğum sonrası depresyonun sebepleri tam bilinmemekle birlikte, aşağıdaki durumları yaşayanların bu duruma yatkınlığı olduğu düşünülür:

  • 20 yaşın altında olmak
  • Hamilelik sırasında ya da öncesinde depresyon geçmişi
  • Bipolar rahatsızlık
  • Önceki doğum sonrasında depresyon
  • Aile bireylerinde depresyon ya da başka duygudurum bozukluğu geçmişi
  • Önceki yıllarda hamilelik komplikasyonları, hastalık, iş kaybı gibi zorlayıcı durumlar
  • Bebeğin sağlık sorunları ya da özel ihtiyaçları
  • İkiz, üçüz gibi çoklu doğum deneyimi
  • Emzirmede zorlanma
  • Eş/Partner ilişkisinde zorlanma
  • Yeterince destek görememek
  • Ekonomik sorunlar
  • Plansız ya da istek dışı hamilelik

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum) Yaygın Mıdır?

Doğum sonrası depresyon oranları ile ilgili net rakamlar bilinmemekle birlikte genel olarak her 100 yeni anneden 10-15’ini etkileyen yaygın bir durum olduğu düşünülüyor.

Doğum sonrası depresyon kültür, ekonomik altyapı, etnik köken demeden herkesi etkileyen küresel bir sorun.

Ayrıca sadece annelerin değil babaların da yaşayabildiği bir durum.

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre yeni baba olmuş erkeklerin yaklaşık yüzde 10’u doğum sonrası depresyon yaşıyor.

Eşi doğum sonrası depresyon yaşayan erkeklerin de yaklaşık yarısı daha sonra depresyona maruz kalıyor.

Doğum sonrası depresyona sebep olan risk faktörleri ile ilgili verilere göre;

  • Depresyon, kaygı bozukluğu ya da daha ciddi duygudurum bozukluğu yaşayan kadınlar diğer kadınlara göre % 30-35 oranında daha fazla doğum sonrası depresyon geçirmeye yatkın.

  • Daha önceki doğumlarında doğum sonrası depresyon geçirmiş kadınlar aynı durumu yaşamaya % 10-50 daha fazla yatkın.

  • Doğum sonrası depresyon geçiren kadınların yaklaşık % 50’sinin belirtileri hamilelik sırasında yaşamaya başladığına inanılıyor.

Bu da semptomların erken fark edilmesinin, kişisel farkındalığın ve yardım istemenin önemine işaret ediyor.


  • Herkeste görülebilir olmasına karşın ekonomik güçlük içinde yaşayan, eğitim ve sağlık olanaklarına ulaşamayan kadınların daha fazla risk altında olduğu biliniyor.

Yapılan bir araştırma, düşük sosyoekonomik düzeydeki kadınların yüksek sosyoekonomik düzeydeki kadınlara göre 11 kat daha fazla doğum sonrası depresyon yaşadığına işaret ediyor.


Araştırmacılara göre doğum sonrası depresyon ile ilgili bilinen bütün rakamlar aslında çok daha yüksek.

Çoğu kadın yaşadığı durumun ne olduğunu bilmeden ve destek almadan yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Kayıtlara geçmeyen hastalar da sağlık istatistiklerinde ne yazık ki yerini alamıyor.

Doğum Sonrası Depresyon Sırasında Anne Nasıl Hisseder?

Depresyon yaşam kalitesini bozan, insanı gündelik işlerini dahi yapamaz hale getirebilen ciddi bir duygudurum bozukluğu.

Doğum sonrası depresyonda da yeni anne, bebeğinden keyif almayı bir yana bırakın yaşamı bir zorunluluk olarak yaşamaya başlar.

Bebek bakımı, uykusuzluk, kendine ayrılan zamanların azlığı, değişen beden, hormonlar, ilişkiler derken yaşadığı duygular genellikle

  • Üzüntü,
  • Mutsuzluk,
  • Tükenmişlik,
  • Umutsuzluk,
  • Çaresizlik,
  • Yalnızlık,
  • Endişe,
  • Hüsran olur.

Doğum Sonrası Depresyon Tipleri Nelerdir?

Doğum sonrası duygudurum bozuklukları şiddet, süre ve belirtilere göre birbirinden ayrılır.

En sık rastlanan ve en hafif olanı annelik hüznüdür (baby blues).

Annelik Hüznü (Baby Blues)

Yeni annelerin büyük bölümünün doğumdan hemen sonra yaşadığı, birkaç saat sürebileceği gibi iki haftaya kadar da devam edebilecek bir durumdur.

John Hopkins Üniversitesi Kadın Duygudurum Bozuklukları Merkezi yeni anne olan kadınların yaklaşık % 85’inin annelik hüznü yaşadığını belirtir.

Bu durumdaki bir anne mutluyken bir anda üzüntüye kapılabilir.

Merkez, bu durumu son derece normal karşılıyor ve hiçbir kadının sürekli mutlu olamayacağının altını çiziyor.

Annelik hüznünün belirtileri:

  • Üzüntü
  • Yorgunluk
  • Uykusuzluk
  • Endişe
  • Ağlama

Genellikle tedavi gerektirmez.

İki haftanın sonunda hüzün duyguları azalır ve biter.

Doğum Sonrası Depresyon (Postpartum Depresyon)

Doğumdan birkaç gün sonra olabildiği gibi aylar sonra da ortaya çıkabilir.

Bir anne her doğum sonrası depresyon yaşayabilir.

Duyguları hemen hemen annelik hüznünde yaşanan duygulara benzer ancak çok daha şiddetlidir.

Öyle ki;

  • Annenin gündelik yaşamı olumsuz yönde etkilenir.
  • Yapması gerekenleri yapamayacak hale gelir.
  • Bebeğiyle bağ geliştiremez, bakım veremez.
  • Kendi ihtiyaçlarını da göremeyecek hale gelir.

Böyle bir durumda mutlaka doktora başvurmak gerekir.

Çünkü doktor yardımı alınmadığında belirtiler daha kötüye gidebilir.

Doğum sonrası depresyon ciddi bir durumdur ve profesyonel doktor yardımı almayı gerektirir.

Kimi zaman uzmanlar hastaya psikolojik danışmanlığın yanı sıra ilaç tedavisi de uygular.

Doğum Sonrası Psikozu (Postpartum Psikoz)

Binde bir oranında görülen nadir ve ciddi bir ruhsal hastalıktır.

Doğumdan sonraki ilk üç ayda, beklenmedik bir hızla ortaya çıkabilir.

  • Annenin gerçeklikle bağlantısı kopabilir.
  • Olmayan sesleri duyduğunu iddia edebilir.
  • Paranoid hezeyanlar yaşayabilir.

Görsel halüsinasyonlara daha nadir rastlanır.

Doğum sonrası psikozun diğer belirtileri:

  • Uyumayı ve yemek yemeyi reddetme
  • Ajitasyon
  • Öfke
  • Hırçınlık
  • Bebekle hiç ilgilenmemek
  • Bebeğe ve kendine zarar verme düşüncesi

Bu belirtiler acil müdahale gerektirir.

Psikoz yaşayan kadınların derhal tedaviye alınması gerekir.

Kimi zaman anne ve bebeği hastaneye yatırılır, çünkü annenin kendine ve bebeğine zarar verme riski vardır.

Doğum Sonrası Depresyon Tedavisi Var Mıdır?

Doğum sonrası depresyon için farklı tedaviler uygulanır.

Bu tedavileri;

  • Durumun ciddiyeti,
  • Annenin hastalık geçmişi,
  • Diğer kişisel ihtiyaçlar belirler.

Doğum sonrası depresyon tedavileri genellikle psikolog ve psikiyatrist gibi sağlık profesyonelleriyle yapılan terapi sürecini kapsar.

Bir diğer tedavi yöntemi de terapiyle paralel ilerleyen antidepresan ilaç kullanımıdır.

Doğum sonrası depresyonda uzman desteğinin yanı sıra annenin kişisel çabası da tedavi sürecinde etkilidir. 

Anne,

  • Yeteri kadar dinlenir,
  • Bol su içer,
  • Sağlıklı beslenir,
  • Alkolden uzak durur,
  • Fiziksel aktivitelerde bulunursa

daha hızlı sonuç alınması da mümkün olur.

Doğum Sonrası Depresyon Nasıl Atlatılır?

Doğum sonrası depresyon her kadının farklı şekillerde yaşadığı, tedavisi olan bir duygudurum bozukluğudur.

Genellikle belirtileri altı ay kadar sürer.

  • Terapi
  • İlaç kullanımı ve
  • Sağlıklı yaşam

tercihleriyle üstesinden gelinebilir.

Ancak şu unutulmamalıdır ki; doğum sonrası depresyon tedavisi uzun sürebilecek bir yolculuktur.

Bugüne kadar pek çok kadın bu yolculuğu yaşadı, halen de pek çok kadın yaşıyor.

Bu yolculukta yalnız olmadığını düşünmek, tünelin sonunda ışık olduğunu bilmek pek çok kadın için motivasyon kaynağı.

Her yolculukta olduğu gibi inişler ve çıkışlar tabii ki var. Bu nedenle tedavi sürecinde yakın çevrenin desteğini almak, benzer yollardan geçmiş kadınlarla iletişime geçmek önemli.

 

Unutmayın, doğum sonrası depresyonu atlatmanın en önemlİ kuralı tedaviye açık olmak.

 

Doğum sonrası depresyon tedavisindeki başarı hikayelerini

  • Erken teşhis ve tedavi,
  • Psikolog ya da psikiyatrist ile yürütülen psikoterapi seansları,
  • Bol dinlenme,
  • Aile ve arkadaşların desteği,
  • Sağlıklı beslenmeyi bir hayat stili haline getirmek,
  • Egzersiz yapmak
  • Nefes, meditasyon gibi rahatlama tekniklerini kullanmak,
  • Benzer durumları yaşamış kişilerle bir araya gelip konuşmak ve yaşadıklarını paylaşmak destekliyor.

Doğum Sonrası Depresyonu Babalar da Yaşar Mı?

Yeni baba olmuş erkekler de doğum sonrası depresyon yaşayabilir.

  • Genç yaşta baba olmuş,
  • Depresyon geçmişi olan,
  • İlişkisinde sorun yaşayan ve
  • Ekonomik zorluklar içindeki erkeklerde

doğum sonrası depresyon görülme olasılığı daha yüksektir.

Erkekler de doğum sonrasında,

  • Üzgün,
  • Yorgun,
  • Tükenmiş ve
  • Kaygılı hissedebilir.

Tıpkı doğum sonrası depresyon yaşayan annelerde olduğu gibi,

  • İştahlarında ve
  • Uyku durumlarında değişiklik olabilir.

Eşinizin hamileliği sırasında ya da çocuğunuzun doğumundan sonraki bir yıl içinde depresyon belirtileri gösteren bir yeni babaysanız, mutlaka doktorunuza danışın.

Anneninkine benzer bir tedavi süreci sizin de sorunlarınızın giderilmesinde etkili olacaktır.

Doğum Sonrası Depresyona Karşı Annelere Tavsiyeler

Doğum sonrası depresyonun nedenlerinden birinin doğum sonrası yaşanan hormonal değişim olduğu biliniyor.

Bir annenin hormonlarındaki değişimle ilgili yapabileceği bir şey olmasa da depresyonla ilgili bazı önlemler alması mümkün.

  • Öncelikle süper anne olma iddiasından hızla uzaklaşın.

Yeni doğmuş bir bebeğin ve yeni doğum yapmış bir annenin en temel ihtiyacı sağlıklı bir bağlanma yaşayacak rahatlıkta bir ortamdır.

Bunun için özellikle doğumun ardından ilk haftalarda çevrenizden bol bol yardım alın.

  • Her işi yapmaya, örneğin hem bebekle ilgilenmeye hem de evin düzenini kusursuz bir şekilde devam ettirmeye asla çalışmayın.
  • Bebek uyuduğunda mutlaka siz de dinlenin.
  • Bebek uyumazsa ve siz yorgunsanız, tükeninceye kadar mücadele etmektense bir yakınınızdan, eşinizden, aile bireylerinizden bebekle ilgilenmeleri için yardım isteyin.
  • Mutlaka sağlıklı ve dengeli beslenin.
  • Bol bol su için.
  • Kendinize özel zaman ayırmaya özen gösterin.

Gününüzü keyifli hale getirecek şeyler yapın.

  • Bazen bebekle bazen de bebek yanınızda olmadan fiziksel aktivitede bulunun.

Yürüyüşe çıkın. Temiz hava alın, ev ortamından, rutinden uzaklaşmanın yollarını arayın.

  • Olumsuz duygular hissettiğinizde bunları yok saymayın.

Duygularınızı sevdiklerinizle mutlaka paylaşın.

 

Her şeye rağmen kendinizde doğum sonrası depresyon belirtilerinden bir veya birkaçını hissediyorsanız; öncelikle belirtilerin iki haftadan uzun sürüp sürmediğine dikkat edin.

Erken teşhisin her türlü hastalıkta olduğu gibi depresyonda da çok önemli olduğunu unutmayın.

Eğer,

  • İki hafta geçtiyse,
  • Belirtiler daha kötüye gidiyorsa,
  • Günlük işlerinizi yapmakta zorluk yaşıyorsanız,
  • Bebeğinizin bakımı artık sizin için çok zor bir hal aldıysa

mutlaka bir doktora danışın.

Doğum Sonrası Depresyon Yaşayan Kadınların Söyledikleri

Onaylanmak, değer görmek, yaşadıklarının anlaşılması, söylediklerinin duyulması doğum sonrası depresyonla mücadelede en önemli destekler.

Bu nedenle çoğunluğu kadın olan bu duruma maruz kalmış kişiler, yaşadıklarını paylaştıkça diğer kadınlar destek buluyor, yalnız olmadığını hissediyor.

Bu paha biçilmez bir paylaşım.

Biz de doğum sonrası depresyon geçiren bazı kadınlara yaşadıklarını sorduk, tavsiyelerini dinledik.

Bakın, neler anlattılar.

 

Ece, 3 yaşındaki Bahar’ın annesi: 

Karanlık bir tünelin içindeydim, çıkışın asla olabileceğini düşünmüyordum.

Mutsuzdum, mutsuz olduğum için utanç, suçluluk duyuyordum.

Kendimi berbat biri olarak görüyordum. Çünkü mutlu olmam gereken yerde mutsuzdum ve bebeği istemiyordum.

Onca zaman ona kavuşmayı beklemiştim ama yok olmuyordu, yeterince sevemiyordum. Böylece sevilmeye de değer görmüyordum kendimi.

Doğumumu gerçekleştiren doktorumu uzun zamandır tanıyordum. Yakın hissettiğim biriydi.

Eşimle ya da annemle konuşamadığım bu konuyu (herşeyin farkındaydılar ama ben yanıma yaklaştırmıyordum onları) kendimi çok kötü hissettiğim bir gün doktoruma telefon ederek onunla konuştum. O da beni hemen bir psikiyatriste yönlendirdi.

Tüm cesaretimi toplayarak gittim. İyi ki de gitmişim.

Zorlu yollardan geçtim ama şu an o kadar iyi hissediyorum ki.

Bana göre doğum sonrası depresyon yaşasın yaşamasın her kadın yeni hayatına adapte olabilmek için destek almalı.


Aydan, 5.5 yaşındaki Nar’ın annesi:

Tam bir içe dönük ve mükemmeliyetçi kişilik idim. Bu nedenle benim için doğum sonrası depresyonu yaşadığımı kabul etmek, birilerine bunu itiraf etmek imkansızdı.

Direndim tabii ki. Herşey yolundaymış gibi davranıyordum.

Günlük işleri yerine getirebiliyordum da bebekle bağ kurmak konusunda hiç de başarılı değildim.

Bebeğin bakımını da yapıyordum ama giderek ondan uzaklaştığımı da hissediyordum ve bu duygu beni çok yıpratıyordu ama artık elimde değildi, öyle hissediyordum.

Annelik duyguları bana hiç uğramamıştı sanki.

En yakın arkadaşım benden önce anne olmuştu ve beni çok iyi tanıyan biriydi. Durumumu o fark etti, robot gibi olduğumu söyledi. Kabul etmedim tabii ki. Ama o ısrar etti.

Sonunda bir gün gelen ağlama kriziyle arkadaşımdan bana yardım etmesini istedim. İyi ki yapmışım bunu.

Nar’ın varlığının tadını çıkarmak için çok geç kalabilirdim.


Esen, 2 yaşındaki Cenk’in annesi: 

Cenk benim ikinci bebeğim. Ancak diğer bebeğimde yaşamadığım bir şey yaşıyordum.

Çok istediğimiz bir bebek olmasına karşın doğumdan sonra bende hiç beklemediğim duygular ortaya çıktı. Üzgün, yorgun ve mutsuzdum.

Bebekten kaçıyor, vaktimi diğer oğlumla geçirmek istiyordum. Göğüslerim daha önce olmadığı kadar yara olmuştu. Emzirmek benim için çok can yakıcı bir hal almıştı.

Bir gün emzirmek istemediğimi fark ettim. Çünkü çok zorlanıyordum.

Ne zaman ki mamaya geçtik ben de inanılmaz bir rahatlama ve değişim oldu. Bebek doğduktan sonra ilk kez keyif almaya başladım hayattan.

Benim deneyimime göre bazen başkaları için yüzde 100 doğru olan sizin o anki durumunuza uymayabiliyor. Bunu iyi değerlendirin.

Bazen önemli bir şeyden vazgeçmek hayatınızdaki başka önemli bir konuya iyi geliyor.

Doğum Sonrası Depresyon Testi

Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği 1987 yılından beri, uzmanların doğum sonrası depresyon ile ilgili kullandığı bir tarama aracıdır.

10 sorudan oluşur ve katılımcıdan soruları cevaplarken son 7 günü değerlendirmesi istenir.

Bu test hamile olan ya da yeni doğum yapmış kadınlara yönelik olarak hazırlanmış olmasına rağmen genel depresyon hali ile ilgili de bir veri sunabilir.

Stanford Üniversitesi verilerine göre depresyondaki annelerin büyük bölümü ihtiyaç duydukları tedaviyi alamıyor.

Bebekleriyle ilgilenmeyi ve gündelik işleri yapmayı bir şekilde sürdüren anneler, ne yazık ki yaşamdan zevk almayı es geçiyor.

İşte bu durumun aile yaşantısı ve aile bireyleri üzerinde uzun vadeli etkileri olabiliyor.

Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği sağlık profesyonelleri açısından doğum sonrası depresyon yaşayan anneleri tespit etmeye yardımcı önemli bir araç.

Teste tabi tutulan anne sorulara cevap verirken son 7 gün içindeki duygu durumuna göre 4 seçenek arasından kendisini en yakın bulduğu seçeneği işaretler.

Cevaplar, semptomun şiddetine göre 0, 1, 2, 3 şeklinde puanlanır.

Testin sonunda tüm puanlar toplanır.

12 veya 13 puanın üstündeki anneler depresyon yaşıyor ve tıbbi destek almaları gerekiyor olabilir.

Bu durumdaki annenin bir sağlık profesyoneli tarafından dikkatli bir klinik değerlendirmesinin yapılması gerekir.

Test, annenin son bir hafta içinde nasıl hissettiğini gösterir. Bazen iki hafta sonra testi yinelemek faydalı olabilir.

Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Testi

  1. Gülebiliyor ve olayların komik taraflarını görebiliyorum.

a- Her zaman olduğu kadar
b- Artık pek o kadar değil
c- Artık kesinlikle o kadar değil
d- Artık hiç değil


  1. Geleceğe hevesle bakıyorum.

a- Her zaman olduğu kadar
b- Artık pek o kadar değil
c- Artık kesinlikle o kadar değil
d- Artık hiç değil


  1. Bir şeyler kötü gittiğinde gereksiz yere kendimi suçluyorum.

a- Evet, çoğu zaman
b- Evet, bazen
c- Çok sık değil
d- Hayır, hiçbir zaman


  1. Nedensiz yere kendimi sıkıntılı ya da endişeli hissediyorum.

a- Hayır, hiçbir zaman
b- Çok seyrek
c- Evet, bazen
d- Evet, çoğu zaman


  1. İyi bir neden olmadığı halde korkuyor ya da panikliyorum.

a- Evet, çoğu zaman
b- Evet, bazen
c- Çok sık değil
d- Hayır, hiçbir zaman


  1. Herşey giderek sırtıma yükleniyor.

a- Evet, çoğu zaman başa çıkamıyorum.
b- Evet, bazen eskisi gibi başa çıkamıyorum.
c- Hayır, çoğu zaman oldukça iyi başa çıkabiliyorum.
d- Hayır, her zamanki gibi başa çıkabiliyorum.


  1. Öylesine mutsuzum ki uyumakta zorlanıyorum.

a- Evet, çoğu zaman
b- Evet, bazen
c- Çok sık değil
d- Hayır, hiçbir zaman


  1. Kendimi üzgün ya da mutsuz hissediyorum.

a- Evet, çoğu zaman
b- Evet, bazen
c- Çok sık değil
d- Hayır, hiçbir zaman


  1. Öylesine mutsuzum ki ağlıyorum.

a- Evet, çoğu zaman
b- Evet, oldukça sık
c- Çok seyrek
d- Hayır, asla


  1. Kendime zarar verme düşüncesinin aklıma geldiği oldu.

a- Evet, oldukça sık
b- Bazen
c- Hemen hemen hiç
d- Asla

Annelik Hüznü Nedir?

Ne kadar büyük bir sevinçle anne olmayı bekleseniz de, o küçücük bebekle yalnız kaldığınız ilk an belki de sizin için çok zordu.

  • Eliniz ayağınıza dolaştı.
  • Belki bebeğin altını değiştirmek kabus gibiydi.
  • Emzirmenin hep çok konforlu olduğu söylendi ama başlangıç tahmin ettiğinizden çok zordu. Meme uçlarınızda çatlaklar oldu. Bebek bir türlü ememedi.
  • Ağlayan bebeğinizin ihtiyacını ne yaptıysanız gideremediniz.
  • Beklediğiniz gibi büyük bir mutluluk hissedemediniz. Panik oldunuz, üzüldünüz, yoruldunuz, ağladınız, kızdınız…

Sakın suçluluk hissetmeyin. Çünkü bunların hepsi çok normal ve siz yeni annesiniz.

Düşündüğünüzden çok daha fazla sayıda kadın, bu çalkantılı ruh hallerini yaşıyor.

Çoğu kadın doğum gibi mutluluk verici bir olayın ardından,

  • Yaşadığı üzüntüyle mücadele içine giriyor,
  • Bu duygulardan utanıyor ve yok sayma eğiliminde oluyor.

Oysa,

  • Bu duyguları konuşmak,
  • Değişiklikleri kabul etmek,
  • Zorlukları anlatmak

annelik hüznü ile baş etmenin en basit yolu ve annelik hüznü emin olun geçici.

Annelik Hüznünü Kimler Yaşar?

Yaklaşık olarak yeni anne olmuş kadınların % 80’i doğumdan sonra olumsuz duygular hisseder.

Annelik hüznü belirtileri sıklıkla bebeğin doğumunu takip eden ilk 4-5 günde ortaya çıkar.

Her gün birkaç dakikadan birkaç saate kadar yaşanan olumsuz ruh halleri, doğumdan sonraki ikinci haftanın sonuna doğru da kaybolur.

Ancak doğum şekline, doğum sırasında yaşananlara bağlı olarak belirtilerin daha önce de ortaya çıkma olasılığı vardır.

Annelik hüznü, doğum sonrası depresyondan farklıdır.

  • Daha yaygın görülür.
  • Belirtileri daha az şiddetlidir ve
  • Kısa sürer.

Annelik Hüznü Belirtileri

Annelik hüznü belirtileri kişiden kişiye değişir.

Bazen bir anne belirtilerin hemen hepsini gösterirken, başka bir anne sadece birkaçına maruz kalır.

  • Sebepsiz ağlamalar,
  • Sabırsızlık,
  • Huzursuzluk,
  • Öfke,
  • Endişe,
  • Yorgunluk,
  • Uykusuzluk,
  • Üzüntü,
  • Dikkat eksikliği,
  • Ani duygu durumu değişiklikleri annelik hüznünün belirtileridir.

Annelik Hüznünün Sebepleri Neler?

Uzmanlar hamilelik sırasında ve doğum sonrasında yaşanan hormonal değişimlerin beyin kimyasında değişimlere yol açabildiğini ve bunun annelik hüznünün en önemli sebebi olabileceğini söylüyor.  

Ayrıca doğumdan sonraki hayata uyum sağlamada yaşanan güçlükler de annenin duygularını etkiler.

Annelik Hüznü Nasıl Geçer?

Anneye özel ilgi ve sevgi göstermek bu sendromun en temel ilacı.

Ayrıca anne de kendisi için şunları yapabilir:

  • Güvendiğiniz birine duygularınızı anlatın.
  • Sağlıklı ve dengeli bir beslenme programınız olsun.

Doğum sonrasının temposunda yenen karbonhidratların çalkantılı ruh halleri üzerinde etkisi büyük, inanın.

  • Günlük tutun.

Duygularınızı, düşüncelerinizi, istediklerinizi, istemediklerinizi, hayallerinizi, her şeyi yazın.

  • Rutinin dışına çıkmak için fırsat yaratın.

Emzirme, gaz çıkarma ve bez değiştirme seansları dışında birşey yapmak çok iyi gelecektir. Dışarı çıkıp hava almak için destek isteyin.

  • Mükemmeliyet arayışından vazgeçin.

Doğumdan sonraki ilk haftalarda kendinize iyileşmek, yeni bir hayata alışmak için zaman tanıyın. Kendinize anlayış ve şefkat gösterin.

  • Hislerinizde yalnız olmadığınızı hep hatırlayın.

Annelik hüznü belirtileri iki haftadan fazla sürecek olursa, belki de doğum sonrası depresyon gibi daha ciddi bir durumun içindesinizdir. Bu nedenle mutlaka doktor yardımına başvurun.


 

Umarım size fayda sağlayan bir içerik okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur ve yorumlarınızla katkıda bulunursunuz. Deneyimlerinizden faydalanmak bizi mutlu edecek ve kendimizi geliştirmemizi sağlayacaktır. Teşekkürler.

Kaynaklar: mayoclinic.com, postpartumdepression.org, webmd.com, psychologytoday.com, hopkinsmedicine.org, stanfordchildrens.org, apa.org

0 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir