Rahim YIrtılması, Fetal Distres, Kordon Sarkması, Omuz Distotisi, Omuz Takılması, Perinede Yırtılmalar, Rahmin Ters Dönmesi, Doğum Sonrası Kanama, Doğum Sonrası Enfeksiyon

Doğum ve Doğum Sonrası Komplikasyonları

0 Shares
0
0
0

Doğum bir kadının hayatındaki en önemli olaylardan biridir.

Hayatı boyunca duyduğu ya da tanıklık ettiği her doğumda kendi yaptığı doğumu hatırlar.

Hele ki doğumda ya da doğum sonrasında birtakım komplikasyonlar gelişmişse…

Biz yazımızda doğumda ve doğum sonrasında gelişebilecek komplikasyonlara yer verdik.

Lütfen bunlar gözünüzü korkutmasın, sizi yapacağınız doğumla ilgili endişeye sürüklemesin.

Her kadın ve şartları farklıdır. Bebekler için de aynısı geçerlidir.

Doğal doğum niyetiyle başlar herşey, sezaryen doğum o an için en iyi ve hayat kurtaran çözüm haline gelir.

Ya da doğal doğumdan korkuyorsunuzdur, hayatınızda öyle gelişmeler olur ki sezaryen planlarınızı bile isteye rafa kaldırırsınız.

İnsan bilmek ve öğrenmek isteyen bir varlık. Çoğu zaman yaşadığımız durumları tıbbi bilgimizin olmayışı nedeniyle kavramakta güçlük çekiyor ve bu kez daha çok endişeye sürükleniyoruz.

Bu yazı olası normal dışı durumlarla ilgili genel ve kısa bir bilgilendirme yapmak amacıyla yazıldı.

Sizin özelinizde bilgiyi her zaman kendi kadın doğum uzmanınızdan alabilirsiniz.

Günümüzün deneyimli doktorları ve gelişmiş tıbbi cihazları sayesinde pek çok zor durum kolaylıkla aşılıyor. Bunu da lütfen hep hatırlayın.

 

​Fetal Distres/Bebekte Sıkıntı

Fetal distres yani halk arasındaki ifadeyle bebekte sıkıntı, bebeğin hamilelik veya doğum sırasında yeterli miktarda oksijen alamaması anlamına gelir.

Bebek rahim içinde anneden aldığı oksijen ve besinlerle yaşamını devam ettirir. Yenidoğan Göbek Bağı Bakımı yazımızda bu süreci detaylı bir şekilde anlatıyoruz.

Bebek çeşitli nedenlerle besin kaynaklarının azalmasına bir süre dayanabilir. Ancak oksijenin azalması rahimdeki bebek için hayati tehlike oluşturur.

Bu nedenle fetal distres, tespit edildiği anda müdahale gerektiren bir durumdur.

Fetal Distres Nedenleri Nelerdir?
Ülkemizde fetal distres görülme sıklığı ile ilgili net veriler yok.
Anne ve bebek ne kadar sağlıklı olursa olsun her bebekte fetal distres gelişebilir.

Uzmanlar hangi fetusta fetal distres gelişebileceğini bilemese de aşağıda yer verdiğimiz durumların risk oluşturabileceğini öngörüyor.

• Anne adayında önceden var olan ya da hamilelik esnasında gelişen diyabet ve tansiyon gibi rahatsızlıklar

• Anne adayında önceden var olan solunum ve kalp rahatsızlıkları

• Amniyon sıvının yetersizliği ya da çok olması

• Çoğul gebeliklerde fetuslardan birinin daha küçük kalması

• Rahim içi gelişme geriliği

• Kordon dolanması

• Fetusta anemi

• Gebelik zehirlenmesi denilen preeklampsi

• Annenin suyunun erken gelmesi (Erken membran rüptürü)

Fetal Distres Nasıl Anlaşılır?
Fetusun anne karnındaki hareketleri genel olarak bir sorun olup olmadığının en temel göstergesidir.

Stres altındaki bebeklerde;

• Düşük nabız
• Düzensiz hareketler
• Hareketin tamamen kesilmesi gözlemlenir.

Bunlar, acil doktor müdahalesini gerektiren durumlardır.

Bebeğin nabız kontrolünü evinizde yapamazsınız, ancak hareket düzensizliğini ya da hareketin tamamen durmasını fark etmeniz olasıdır.

Günümüzde hamileler her ay düzenli doktor kontrolünden geçiyor. Hamilelik ya da doğum esnasında gelişen fetal distres doktorunuz tarafından hemen kontrol altına alınacaktır.

Kordon Sarkması

Kordon sarkması, göbek bağının bebek doğum kanalına girmeden önce, kayarak doğum kanalına girmesini anlatır.

Hamilelikte veya doğum sırasında ortaya çıkabilir.

Göbek bağı hayati öneme sahiptir. Bebekten önce gelmesi ve baskıya uğraması bebeğe iletilen kanın azalması ya da kan akımının kesilmesi anlamına gelir.

Ciddi komplikasyonlara yol açabilecek bir durumdur. Hemen müdahale gerektirir.

Kordon Sarkmasının Nedenleri Nelerdir?
Kordon sarkması görülme sıklığı için çok net veriler ifade etmek mümkün değil.

Bu durum için risk oluşturabilecek faktörler ise şöyle:

• Erken doğum

• Kordonun normalden uzun olması

• Amniyon sıvı fazlalığı

• Çoğul gebelik

• Bebeğin rahim ağzına ters gelişi ya da bebeğin başının rahim ağzını kaplamadığı durumlar

• 5’ten fazla sayıda doğum yapmış olmak


Kordon Sarkmasının Belirtileri Nelerdir?
Kordon sarkması önceden tespit edilebilecek bir komplikasyon değildir.

Bebeğin başı kordonu baskı altına alırsa, bebek oksijen alamaz ve fetal distres belirtileri gösterir.

Yani kalp atışları düşebilir.

Doktor bebeğin kalp atışlarının değişmesiyle ve elle muayene yoluyla kordon sarkmasını belirler.

Bu aşamada acil müdahale gerekir.

Bebeğin kalp atışları normalse, pozisyonu da uygunsa hemen normal doğum başlatılır.

Ancak bebeğin ve annenin sağlık durumu elverişli değilse anne hemen sezaryene alınır.

Bu gibi vakaların çoğunda durumun acil olması nedeniyle sezaryene başvurulur.

Kordon Dolanması

Kordon dolanması, göbek bağının anne rahmindeyken ya da doğum sırasında bebeğin boynuna ya da bedeninin değişik bölgelerine dolanmasıdır.

Kordonun boyna dolanmasına daha sık rastlanırken (yaklaşık yüzde 25) bedenin diğer bölümlerine dolanması daha seyrektir.

Genellikle risk oluşturmaz.

Kordon Dolanmasının Nedenleri Nelerdir?
Kordon dolanmasının nedenleriyle ilgili pek çok görüş ortaya atılsa da net bir neden söylemek kolay değildir.

Bebeğin anne rahminde büyümesiyle birlikte rahim içindeki alanı kısıtlanır.

Aynı oranda da kordon dolanması riski artar.

Diğer risk faktörlerine gelince…

• Kordon uzunluğunun normalin üzerinde olması
• Çoğul gebelik

Kordon Dolanmasının Belirtileri Nelerdir?
Uzmanlar kordon dolanmasını önceden tahmin etmenin mümkün olmadığını söyler. Bu nedenle kordon dolanması için alınabilecek bir önlem yoktur.

Kordonun bebeğin boynuna (genellikle bu durum yaşanır), kollarına, göbek çevresine dolandığı ancak ultrason görüntülemesi ile tespit edilebilir.

Bir diğer etkili yöntem de bebeğin anne karnındaki hareketlerini takip etmektir. Bebeğin hareketleri belirgin bir şekilde azaldıysa hemen doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.

Kordon dolanması tespit edilen hamileliklerde genellikle sezaryen ile doğum tercih edilir.

Anne karnında boynuna ya da bedeninin herhangi bir bölgesine kordon dolanan bebeklerde sağlık sorununa genellikle rastlanmaz.

Omuz Distosisi (Omuz Takılması)

Omuz distosisi, doğum aşamasında bebeğin başının çıkmasının ardından bir omzunun ya da omuzlarının annenin pelvisine takılı kalması ve çıkamamasını anlatır.

Omuz distosisi yaklaşık 200 doğumdan 1’inde görülür.

Doğum sırasında acil müdahale gerektiren durumlardan biridir.

Omuz Distosisinin Nedenleri Nelerdir?
Omuz distosisi riski önceden tespit edilemez.

En temel risk bebeğin kilosudur (4 kilo üzeri iri bebek). Ancak her 4 kilo üstü bebeğin doğumunda omuz distosisi beklentisi elbette yoktur. Hatta düşük ağırlıktaki bebeklerde de yaşanabilen bir durumdur.

Diğer risk faktörlerine gelince:

• Annede diyabet

• Annenin obeziteden muzdarip olması

• Doğum gününün geçmesi

• Annenin boyunun 150 cm’den kısa olması

• İleri yaşta hamilelik

• Çok sayıda doğum yapmış olmak

• Önceki doğumlarda omuz distosisi öyküsü olması

Omuz Distosisinin Belirtileri Nelerdir?
Omuz distosisi önceden tespit edilebilecek bir durum değildir.

Bu nedenle önlem almak mümkün değildir.

Omuz distosisi anne ve bebekte birtakım komplikasyonlara yol açabilir.

Annede,
• Doğum sonrası kanama
• Doğum kanalında yırtıklar
• Doğum sonrası depresyon olabilir.

Bebekte,
• Sinir hasarı
• Santral sinir sistemi hasarı
• Kafatası içinde kanama
• Oksijensiz kalma gerçekleşebilir.

Omuz distosisi daha önce belirti vermeden doğum anında gerçekleşen ciddi bir durum olduğu için hemen o anda müdahale gerektirir.

Deneyimli ve alanında uzman bir ekiple annenin ve gerektiğinde bebeğin pozisyonu değiştirilerek doğum gerçekleştirilir.

Perinede Yırtılma

Perine, vajina ile anüs arasındaki bölgeye verilen addır. Pelvik tabanın dibidir. Bir kas grubunu ifade eder.

Doğum sırasında vajina esner.

Ancak bebeğin başı doğum esnasında buradaki dokulara basınç uygular.

Deride ve bu bölgedeki kaslarda gerilmeler olur. Bunun sonucu da farklı boyutlardaki yırtılmalardır. Perinede yırtılmalar olarak ifade edilen durum, budur.

Birinci derece yırtılmalar vajinada meydana gelen, cildi etkileyen ancak dikiş gerektirmeyen yırtılmalardır.

İkinci derece yırtılmalar vajinada meydana gelen, pelvik kasları da etkileyen yırtılmalardır. Dikiş gerektirebilirler.

Normal doğum esnasında en sık birinci ve ikinci derece yırtılmalara rastlanır.

Üçüncü derece yırtılmalar vajina, perine ve anüs çevresindeki yapıları etkiler.
Mutlaka müdahale ve tedavi gerektirir.

Dördüncü derece yırtılmalar vajina, perine, anüs çevresindeki kaslar ve anüsün içindeki dokuları içerir. Ciddi bir durumdur.

Perine Yırtılmalarının Nedenleri Nelerdir?
Perine yırtılmalarının en belirgin nedeni bebeğin yüksek doğum kilosudur.

Diğer risk faktörleri ise şöyledir:

• Özellikle ilk doğumda bebeğin normalden iri olması

• Müdahaleli doğumlar (vakum, forseps gibi yardımcı araç kullanımı)

• Perine uzunluğu, kısalığı

• Dar pelvis yapısı

• Bebeğin arka pozisyonda (başının yukarı bakması Oksiput Posterior pozisyonu) doğması

• Doğumun yavaş ilerlemesi ve uzun süreli zorlanmalar

• Daha önceki doğumlarda üçüncü veya dördüncü derece perine yırtığı olması.

Perine Yırtılmalarının Belirtileri Nelerdir?
İlk görülen komplikasyon kanamadır.

Doğumdan sonra yırtığın bulunduğu bölgede hassasiyet ve acı görülebilir.

Genellikle 2 cm’den uzun olan ya da kanamaya devam eden tüm yırtıklara dikiş atılır.

Dikiş atılırken lokal anestezi uygulanır. İşlem bittikten sonra 12 saat boyunca buz kompresi yapmak hem rahatlamak hem de yaranın iyileşmesini sağlamak açısından çok önemlidir.

Aynı zamanda anestezik spreyler kullanmak, bölgeyi havalandırmak acının hafiflemesine ve iyileşmenin hızlanmasına yardım eder.

Doğum sırasında perine yırtılmasını önlemenin kesin bir yolu yoktur.

Ancak doğumdan en az 1 ay önce Kegel egzersizleri ve perine masajı yapmaya başlamak perine bölgesinin daha esnek olmasını sağlar.

​Rahim Yırtılması

Rahim yırtılması, rahim duvarında meydana gelen yırtılmadır. Doğumda olduğu kadar hamilelik sırasında da gerçekleşebilir.

Rahim çeperindeki zayıf bir noktanın kasılma ve gerilme sonucunda yırtılmasını ifade eder.

Rahim yırtılması özellikle hamilelik aşamasında en istenmeyen durumdur.

Çünkü aşırı kanama nedeniyle anne ve bebeğin yaşamı tehdit altında olabilir.

Bu komplikasyon; olması gerekenden daha uzun sürmüş doğumlar, başarısız sayılabilecek sezaryen doğumlar sırasında da gerçekleşebilir.

​Rahim Yırtılmasının Nedenleri Nelerdir?
Rahim yırtılması açısından risk yaratabilecek pek çok faktör vardır. Ancak bu risk faktörlerinin hamileliği ve doğumu mutlak bir şekilde etkilemesi söz konusu değildir.

• Daha önce sezaryen doğum yapmış olmak

• Çok sayıda doğum yapmış olmak

• Önceden rahim ameliyatı geçirmiş olmak

• Daha önceden kürtaj operasyonu geçirmiş olmak

• Çoğul hamilelikler

• Uzun süren zorlu doğum

• Plasentada yerleşim bozukluğu olması

• Plasentanın erken ayrılması

• Rahime aşırı baskı uygulanması

• Bebeğin suyunun fazla olması

• Art arda yaşanan hamilelikler

Rahim Yırtılmasının Belirtileri Nelerdir?
Rahim yırtılmasının belirtileri kişiden kişiye değişir. Çünkü yırtılmaya dair tablo herkeste farklı olabilir.

Şimdi belirtilere bir göz atalım.

• Aşırı vajinal kanama

• Rahim yırtılması sırasında yaşanan yoğun karın ağrısı, kasılma

• Bebeğin strese girmesi

• Bebeğin kalp atış hızında düşme

• Anne kalp atış hızında artış

• Karın içine kanamada bütün karın ve göğüs bölgesinde ağrı

Rahim yırtılması yaşayan bir kadının tedavisine acilen başlamak gerekir.

Rahim yırtılması sırasında hasta hamileyse öncelikler farklı olacaktır.

Doktor-hasta ilişkisinde karşılıklı güven ve açıklık çok önemlidir. Hastanın yeniden hamile kalıp kalmama planı, yırtığın boyutu, hastanın içinde bulunduğu sağlık durumu tedavi sürecini belirler.

​Rahim Dönmesi

Rahim dönmesi, doğum sırasında rahim duvarının bir kısmının içeri çökerek rahmin içinin dışına dönmesidir. Hatta bazen rahim serviksten vajinaya doğru çıkabilir.

Farkına varılmaz veya tedavi edilmezse kanama ve şoka neden olabilir.

Rahim dönmesi nadir görülen bir komplikasyondur.

​Rahim Dönmesinin Nedenleri Nelerdir?
Doğum esnasında rahim dönmesine yol açabilecek faktörler şöyledir:

• Normalden çok daha uzun süren doğumlar (24 saat ve daha uzun)

• Doğum sırasında kas gevşeticilerin kullanımı

• Kısa göbek kordonu

• Önceki doğumda bu durumun yaşanmış olması

• Anormal veya zayıf rahim

Rahim Dönmesinin Belirtileri Nelerdir?
Rahim dönmesinin belirtileri aşağıdaki gibidir:

• Karında ağrı

• Aşırı kanama

• Baş dönmesi

• Annede şok belirtileri

• Annenin kan basıncının düşmesi

Bazı kadınlarda ters rahim durumu söz konusudur.

Ancak bazı kadınlar doğum esnasında rahim dönmesi yaşayabilir.

Hayati risk taşıyan bir durum olmasa da doktorun acil müdahalesini gerektirir.

Kan kaybının yoğun olması durumunda kan nakline ihtiyaç duyulur.

Tedaviye, herhangi bir enfeksiyon riski yaratmamak için doğumdan sonra da devam edilebilir.

Doğum Sonrası Kanama

Doğum sonrası kanama, tıbbi adıyla postpartum hemoraji doğumdan sonra gerçekleşen aşırı kanamayı ifade eder.

Türkiye Klinikleri sitesinde yayımlanan bir makalede postpartum hemoraji, vajinal veya sezaryen doğumu takiben gerçekleşebilecek, acil müdahale gerektiren bir komplikasyon olarak anlatılır.

Postpartum kanama tüm doğumların % 1 ila % 5’inde görülen bir durumdur.

Doğum Sonrası Kanamanın Nedenleri Nelerdir?
Doğum sonrası kanama ciddi, fakat nadir rastlanan bir durumdur.

Doğum sonrası anne küçük bir miktar kan kaybı yaşayabilir.

Anne ve bebek sağlığını geliştirmek konularında çalışan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan March of Dimes uzmanları kadınların vajinal doğum sırasında yaklaşık 500 ml kan kaybettiğini söylüyor. Sezaryen doğumda ise bu oran yaklaşık 1000 ml’ye çıkabiliyor.

Ancak postpartum hemoraji bu oranların çok üstünde bir kan kaybına neden olup çok ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

Gelelim kanamanın nedenlerine…

• Uzun, zorlu ve yorucu doğum nedeniyle rahimin fazla gevşemesi, kasılıp toparlanamaması

• Bebeğin çok iri olması

• Amniyotik sıvının çok olması

• Plasentanın şeklindeki anomali

• Annenin doğum sırasında kansızlık, preeklampsi, aşırı yorgunluk yaşaması

• Plasentanın erken ayrılması

• Obezite

• Kanda pıhtılaşmayı önleyici ilaç veya bitkisel ürün kullanımı

• Annede daha önce tanısı konulmamış genetik kanama sorunu olması

Doğum Sonrası Kanamanın Belirtileri Nelerdir?
Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız mutlaka en kısa zamanda doktorunuzla iletişime geçin.

• Vajinadaki yoğun, durmayan ya da yavaşlamayan kanama

• Kan basıncında düşüş ya da şok belirtileri (bulanık görüş, titreme, soğuk soğuk terleme, hızlı kalp atışı, zihin bulanıklığı, uykulu hal ya da güçsüzlük hissi veya bayılacak gibi hissetmek)

• Mide bulantısı

• Soluk beniz

• Vajina ya da perine civarında şişlik

Doğum sonrası kanama durumunda nedenleri olabildiğince hızla tespit edip kanamayı durdurmak hayati önem taşır.

Doğum Sonrası Enfeksiyon

Doğum sonrası enfeksiyon sık olmasa da karşılaşılabilen bir durumdur.

Çünkü doğum ne kadar güzel bir olay olsa da kadını çeşitli enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan bir süreç olabilir.

Doğum sırasında bedende açık yara oluşması, sezaryen kesiği, epizyotomi gibi uygulamalar enfeksiyon riski yaratabilir.

Ayrıca tüm postpartum enfeksiyonlar perine bölgesinde olmaz. Anneye kateter takılması durumu varsa, doğum sonrası mesane ya da böbreklerde de enfeksiyon gelişebilir.

Doğum Sonrası Enfeksiyonun Nedenleri Nelerdir?
Doğum sonrası enfeksiyon açısından risk oluşturabilecek faktörler aşağıdadır.

• Sezaryen doğum

• Uzayan, zorlu doğum süreci

• Plasenta parçalarının rahimin içinde kalması

• Obezite

• Anemi

• Diyabet

• Annenin doğum öncesinde zayıf beslenmesi

• Düşük bağışıklık

• Kötü hijyen

Doğum Sonrası Enfeksiyonun Belirtileri Nelerdir?
Doğum sonrası enfeksiyon belirtileri kişiden kişiye ve enfeksiyonun olduğu bölgeye göre değişiklik gösterir.

Genel belirtiler aşağıdaki şekilde olabilir.

• Ateş

• Enfeksiyon gelişen bölgede ağrı ve hassasiyet

• Üşüme, titreme

• Vajinal akıntı

Doğumdan sonra yukarıdaki belirtilerden herhangi biri veya başka bir olağan dışı durumu yaşıyorsanız mutlaka en kısa sürede doktorunuza danışın.

Enfeksiyon tedavilerinde genel olarak antibiyotik tedavisi uygulanır.
İlaç tedavisiyle birlikte dinlenmek ve bol sıvı almak hayati önem taşır.

 


Umarım size fayda sağlayan bir içerik okuduğunuzu düşünüyorsunuzdur ve yorumlarınızla katkıda bulunursunuz. Deneyimlerinizden faydalanmak bizi mutlu edecek ve kendimizi geliştirmemizi sağlayacaktır. Teşekkürler.

Kaynaklar: marchofdimes.org, parents.com, webmd.com, turkiyeklinikleri.com, verywellfamily.com, whattoexpect.com

0 Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like
Çalışan anne, çalışırken emzirmek, işyerinde süt sağmak, süt sağma pompası, anne sütü nasıl saklanır

İşe Başlayacak Annenin Rehberi

İşe başlayacak annenin zihni birçok soruyla meşguldür. Hele ki emziriyorsa ve bebeği bir bakıcıya emanet ediyorsa… Bu nedenle…
Prematüre Bebek, Erken Doğum, Erken Doğumun Nedenleri, Prematüre bebeklerin fiziksel özellikleri,

Prematüre Bebek Nedir?

​ Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon prematüre (erken) doğum gerçekleşiyor. Yani…